Mesajı Okuyun
Old 25-04-2008, 09:58   #3
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Taksitlendirmede yani "Ödeme Taahhüdü" nde bulunulduğunda,bu ödeme taahhüdünü siz vekil yada asil olarak kabul etmişseniz bu takdirde taahhüt ihlal edilene kadar dosyada haciz yapamazsınız.İİK 111. maddesine göre,icra takibi olduğu yerde durur.İİk 111. maddedeki diğer şartların varlığı halinde bu taahhüt kabul edilmese dahi icra takibi durmaktadır.Şartlar yok ise ancak taahhüdü kabul ile İİK 111. madde yürürlüğe girmektedir.
Çünkü siz bu taahhüt sebebiyle borçluya süre-ödeme imkanı vermiş durumdasınız.
Eğer,ödeme taahhüdündeki sürelerde taahhüt yerine getiriliyor ise bu takdirde borçlu "Ödeme taahhüdü sebebiyle kendisine süre verildiğinden bahisle " haczinizi iptal ettirebilir, icra taahhüt yerine getirildiği sürece geri bırakılabilir.
İlk ihlale kadar dosyadan bir anlamda elinizi çekmiş olacağınızdan yaptığınız her işlemin hem görevi ihmal kabul edilebileceğini hem de iptale tabi olduğunu hatırınızdan çıkarmamalısınız,diye düşünüyorum.
Saygılarımla

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1994/16134

K. 1994/16944

T. 27.12.1994

• İCRA TAKİBİNİN DEVAMI ( Taksitlerin Ödenmemesi )

• TAKSİTLERİN ÖDENMEMESİNDE İCRA TAKİBİNİN DEVAMI

2004/m.111

ÖZET : İİK.nun 111. maddesi gereğince taksitlendirme taahhüdü yürürlüğe girdikten sonra taksitlerin muntazam ödenmesi gerekir. Aynı maddenin son fıkrası gereğince taksitlerden biri zamanında verilmez ise icra muamelesi kaldığı yerden devam eder.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 12.12.1994 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: İİK.nun 111. maddesi gereğince taksitlendirme taahhüdü yürürlüğe girdikten sonra taksitlerin muntazam ödenmesi gerekir. Aynı maddenin son fıkrası gereğince taksitlerden biri zamanında verilmez ise icra muamelesi kaldığı yerden devam eder. Borçlu yaptığı taksitle ödeme taahhüdünü ifa ederken 17.8.1993 tarihinde ödemesi gereken taksidi gecikme ile 24.8.1994 tarihinde ödemiştir. Bu durumda memurun haciz kararı vermesi yasanın hükmüne uygundur. Bu durumda iyi niyet kötü niyet araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.12.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.

YARGITAY

4. CEZA DAİRESİ

E. 2002/7346

K. 2002/8941

T. 21.5.2002

• YEDİEMİNLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYMAMA ( Borcun Takside Bağlanması/İcra İşlemlerinin Durması - Suçun Oluşmayacağı )

• BORCUN TAKSİTE BAĞLANMASI ( İcra İşlemlerinin Durması - Yedieminlik Yükümlülüğüne Uymama Suçunun Oluşmayacağı )

• İCRA İŞLEMLERİNİN DURMASI ( Borcun Takside Bağlanması - Yedieminlik Yükümlülüğüne Uymama Suçunun Oluşmayacağı )

2004/m.111

765/m.276


ÖZET : Sanığın alacaklı ile anlaşıp taksit sözleşmesi yaptıklarını savunmasına karşın, İcra İflas Yasasının 111.maddesindeki koşulların oluşması ve borcun taksite bağlanması durumunda icra işlemlerinin duracağı gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yedieminlik yükümlülüğüne karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak sanığın aşamalardaki savunmalarında alacaklı ile anlaşıp taksit sözleşmesi yaptıklarını savunmasına karşın, İcra İflas Yasasının 111.maddesindeki koşulların oluşması ve borcun taksite bağlanması durumunda icra işlemlerinin duracağı gözetilmeden, icra dosyası getirtilip gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve sanık Kemal'İn temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21.5.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.