Mesajı Okuyun
Old 21-04-2008, 09:03   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Orhan Bey " in düşündüğü çözüm şekillerine ulaşan çok sayıda Yargıtay Kararı var : Örnekler :


" Taraflar ana kızdır. Davacının maliki bulunduğu 6 parça taşınmazı,bir anda,zaten birlikte oturduğu ve semerelerinden birlikte yararlandıkları davalı kızına kesin satış yapması akla uygun değildir.

Kaldı ki tapu memuru ve tüm tanıklar akit sırasında davacının,davalı kızının ömür boyu kendisini bakıp gözeteceğini söylediğini bildirmişlerdir.Dosyanın içeriği,davacının kesin satış değil de,sağlığınca bakıp gözetme koşulu ile davalıya temlikin amaçlandığının kabulüne elverişli durumdadır.

... Hal böyle olunca mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın hata ve hile iddiası yönünden yüzeysel bir değerlendirme yapılarak yazılı olduğu üzere davanın reddedilmesi isabetsizdir. 1 HD 15.4.1986 3169-4442
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Mirasbırakanın yarar sağlamak istediği kişiye,üçüncü şahıslardan aldığı malın bedelini ödemesi gizli bağıştır. Bu itibarla görünürdeki satış muvazaa,örtülü bağış akti de şekil noksanlığı nedeniyle geçersizdir.
1 HD 25.10.1982 12317-12081
-----------------------------------------------------------------------------------------------

Karı koca olan davacı ve davalı Ş nin bu evi ömür boyu sürecek ortak yaşamlarını geçirmek üzere olanaklarını birleştirerek inşa ettikleri kuşkusuzdur.Boşanma olayı üzerine davalı danışıklı olarak adına kayıtlı bu evi oğluna devrederek zararlandırıcı bir olaya neden olmuştur.
28.9.1994 gün ve 47-564 S HGK kararında,parasını birlikte ödeyen taraflar arasında taşınmaz mal alımı konusunda akdi bir ilişki oluştuğu,ancak davalının sözkonusu taşınmazı kendi adına kayıt ettirmekle anlaşmaya aykırı davrandığı,bu davranışın tazminat istemine neden olacağını" belirtmektedir. O halde davacının evin alımına yaptığı katkının hesap edilebilirliğinin olanaklı olması halinde gerçek zararın,gerçek zararın belirlenememesi halinde MY m 4 ile öngörülen hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde uygun tazminata hükmedilmesi gerekirken direnme kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
HGK 2.4.1997 1997-2-10-275
---------------------------------------------------------------------------------------------

Toplanan delillerden,halen koca adına kayıtlı Terme" deki 6 nolu parselin yarı payının kocanın geliri ile,yarı payının kocanın adına kardeşleri tarafından alındığı,Samsun" daki 259 parseldeki 10 nolu taşınmazın da kadının bozdurulan altınları,katkısı ve kocanın da katkısı ile alındığı anlaşılmıştır.Kadının bu taşınmazda da yarı pay sahibi olduğu anlaşılmaktadır.Davacı evlilik sırasında kendisine ve ailesine daha iyi bir gelecek temin etmek amacıyla katkıda bulunmuştur. Amacı verilen paranın iadesi değildir.(Bu nedenle,kadının gerçek amacı bu mülke sahip olmak olduğundan),BK m 18 gereğince yapılacak iş,kadının katkısını alım sırasındaki değere göre değil,taşınmazın dava tarihinde ulaştığı değere göre tesbit etmek ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar vermektir. Bu itibarla karar bozulmalıdır.
HGK 12.3.1997 2-925-192
---------------------------------------------------------------------------------------------