Mesajı Okuyun
Old 16-04-2008, 12:42   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
8.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/1691
Karar: 2005/3285
Karar Tarihi: 25.04.2005

ÖZET: Davaya konu 1165 parsel ve üzerinde bulunan evin davacı ve davalılardan H. tarafından birlikte satın alındığı, zilyetliğinin 1/2 sinin davacı Ş’ye, 1/2 sinin davalı H’ye ait olduğu belirlenmiştir. Mahkemece taşınmazın 1/2 si bakımından elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve bu paya yönelen ecrimisil istemi bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

(4721 S. K. m. 6, 683)

Dava: Şengül K. ile Hacı P. ve Bünyamin P. aralarındaki elatmanın önlenilmesi ve alacak davasının reddine dair Antalya 3.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.12.2003 gün ve 1402/1639 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı Şengül K. vekili, tarafların onbir yıl evli kaldıktan sonra 13.01.1998 tarihinde boşandıklarını, evlilik birliğinin devamı esnasında davacıya babasından kalan bir adet evin satılarak parası ile Hazine adına tapuda kayıtlı davaya konu 1165 parselin zilyetliğinin dava dışı Mustafa D. isimli kişiden satın ve devralınarak üzerine ev inşa edildiğini, boşanma sonrasında da davacının bu evde oturmaya devam ettiğini, evin ve arsanın davacıya ait olduğunu, ancak Mayıs 1999 tarihinde davalıların zor kullanmak suretiyle davacıyı evden attıklarını, açıklanan nedenlerle davalıların haksız elatmalarının önlenmesine, 360.000.000 TL ecrimisil bedeli ile davalılarca el konulan davacıya ait eşyaların karşılığı 1.000.000.000 TL. evden çıkarıldıktan sonra başkalarının yanında kalması nedeni ile uğramış olduğu zararın karşılığı 600.000.000 TL. maddi tazminat ile uğramış olduğu haksız saldırı nedeniyle 1.000.000.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davaya konu taşınmazın davalılardan Hacı P. tarafından 3.kişiden satın ve devralındığını, üzerine ev inşa ettirdiğini, taşınmazda davacının hakkının bulunmadığını, boşanma sonrası davacının eşyalarını da alarak evden ayrıldığını, evden zorla atılmasının söz konusu olmadığını, taşınmazın davalı Hacı tarafından dava dışı Aydın Yıldırım'a satıldığını, davalılardan Bünyamin P.'ın bu kişinin kiracısı olarak evde oturduğunu ileri sürmüşler ve davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

Mahkemece davaya konu taşınmazın 1165 parsel olarak Hazine adına kayıtlı olduğu, üzerindeki evin de taşınmazın mütemmim cüzü olduğu, davacının maliki olmadığı taşınmaz için ecrimisil isteyemeyeceği, tarafların boşanmaları sonrasında davacının eşyaları da almak suretiyle evden ayrıldığı, davacının zorlan evden çıkarıldığına dair inandırıcı deliller sunamadığı gerekçe gösterilerek kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalıların davacıyı zorla evden çıkarmadıkları, tarafların boşanmalarını takiben davacının kendisine ait eşyalarını da yanına alarak davaya konu evden ayrıldığı dinlenen tanık beyanları ile anlaşıldığına göre, mahkemece maddi ve manevi tazminat istemi ile eşya bedelinin tahsili yönünden kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Davacı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün maddi ve manevi tazminat davası ile eşya bedelinin tahsiline ilişkin davanın reddine dair bölümünün ONANMASINA,

Davacı vekilinin elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Her iki taraf 1165 parsel olarak Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan davaya konu taşınmaz ve üzerindeki evin kendisine ait olduğunu ileri sürmektedir. TMK. nun 6.maddesi hükmü uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı tarafından dosyaya sunulan 29.09.1989 tarihli sözleşmeye göre taraflar taşınmazı önceki zilyedi Mustafa D.'dan birlikte satın ve devralmışlardır. Davacı tanığı olarak dinlenen satıcı Mustafa D.'da taşınmazı davacı Şengül ile davalılardan Hacı'ya birlikte sattığını doğrulamıştır.

Davacı babasından miras yoluyla kalan bir adet evin satılarak parası ile davaya konu evin inşa edildiğini iddia etmiş, bu iddiası ile ilgili olarak mahkemeye Niğde ili Ulukışla ilçesinde bulunan kendisine ait tapulu evinin satışı ile ilgili davalı Hacı P.'ı vekil tayin ettiğine dair 23.03.1990 tarihli vekaletnameyi sunmuş, talimatla dinlenen davacı tanığı Yusuf Ö. davacı Şengül'e ait bir adet evi vekili Hacı P. aracılığı ile 3.000.000.TL'ye satın aldığını, parasını Hacı P.'a ödediğini doğrulamıştır. Davacı tanıkları Aygör K. ve Teoman Ü.'de elde edilen bu para ile davaya konu evin 1/2 sinin davacı Şengül, 1/2 sinin ise davalılardan Hacı adına inşa edildiğini söylemişler, davalılar ise bunların aksini kanıtlayacak herhangi bir karşı delil sunamamışlardır.

Toplanan deliller, dosya içerisinde bulunan belgeler ve tanıkların anlatımları ile davaya konu 1165 parsel ve üzerinde bulunan evin davacı ve davalılardan Hacı tarafından birlikte satın alındığı, zilyetliğinin 1/2 sinin davacı Şengül K.'a, 1/2 sinin davalı Hacı P.'a ait olduğu belirlenmiştir. Mahkemece taşınmazın 1/2 si bakımından elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve bu paya yönelen ecrimisil istemi bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları bakımından redde ilişkin bölümlerinin açıklanan nedenlerle HUMK. 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü 10,10 YTL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,10 YTL. nin temyiz edenden alınmasına, 25.04.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)