Mesajı Okuyun
Old 31-05-2005, 14:23   #11
yelizdarende

 
Varsayılan

Sayın Dancan,
Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi, tebliğden itibaren 8 gündür. Bundan sonra yapılan temyiz başvurularının yerel mahkemece reddedilmesi gerekmektedir. Ancak somut olayda yerel mahkeme bunu atlamış. Yargıtay, bu durumu fark edip temyiz başvurusunu reddederse; kararın kesinleşme tarihi, temyiz süresinin bittiği günün ertesi günü olacaktır.
Karar düzeltme yoluna başvurma şartlarından önce, karar düzeltme yoluna gidilebilecek haller incelenmelidir. HUMK’un 440/III. maddesinde “karar düzeltme yoluna gidilemeyecek” kararlar sayılmıştır. Bu fıkranın 2 numaralı bendine göre; “8. maddede gösterilen davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin” kararlara karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Hüküm bunun istisnalarını da içermekte olup, kira tespitine ilişkin kararlar bu istisnalardan değildir. Dolayısıyla somut olayda verilen karara karşı karar düzeltme yoluna gidilemez.
Hükmün icraya konmasına gelince;
HUMK’a göre, bir ilama karşı temyiz yoluna başvurulmuş olunması, kural olarak o hükmün icrasını durdurmaz. Fakat istisnai olarak bazı ilamlar kesinleşmedikçe icraya konamaz. Bunlar; gayri menkulün aynına ilişkin kararlar, aile ve şahsın hukukuna ilişkin kararlar, vs.’dir. Kira tespitine ilişkin karalar, bu istisnalar içinde bulunmadığından kesinleşmeden icraya konabilir. Somut olayda aradaki kira farkını talep edip etmeyeceğini belirlemek için nasıl bir dava açtığınızı bilmek gerekmektedir. Kira tespitine ilişkin olarak açtığınız davada; hem kira bedelini, hem de tespit edilecek bu kira bedelinin geçerlik tarihinin tespitini ve o tarihten itibaren aradaki farkın tahsilini istemiş iseniz; bu ilamı kesinleşmeden icraya koyabilirsiniz. Ancak dava açarken, geçerlik tarihinin tespitiyle aradaki farkın tahsilini istemediyseniz; ayrı bir eda davası açmak zorunda kalırsınız.
Fakat Yargıtay farklı görüştedir. Yargıtaya göre; “kira tespitine ilişkin mahkeme kararı ile tespit edilen kira farkı alacağının ifa zamanının gelmiş sayılabilmesi için; yalnızca alacaklının borçludan edada bulunmasını isteyebileceği zamanın gelmiş olması yeterli değildir; bunun için, aynı zamanda söz konusu kararın kesinleşmesi de gereklidir”*. Çalışmalarınızda başarılar dilerim... Av. Yeliz DARENDE
* Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ( 12.11.1979 tarih, 1979/1 E-1979/3 K) (Karar metni çok uzun olduğu için gönderemiyorum, okursanız faydalanacağınızı sanıyorum)