Mesajı Okuyun
Old 03-04-2008, 14:00   #10
deku

 
Varsayılan

CD 11 <> E: 2006/5208 <> K: 2006/8493 <> Tarih: 30.10.2006

* DOLANDIRICILIK
* SAHTE KREDİ KARTI
* ZİNCİRLEME SUÇ

Sanıkların sahte olarak oluşturulmuş kredi kartlarım kullanmaları dolandırıcılık suçunu değil, 5237 sayılı TCK.nun 245/3. maddesinde düzenlenen kredi kartını kötüye kullanma sucunu oluşturur. Yapılan alışveriş sayısınca değil, haksız kullanılan kart sayısınca suç oluşur. Kartlardan biri iki kez kullanıldığından, 5237 sayılı TCK. m. 43'te düzenlenen zincirleme suç oluşur.

(5237 s. TCK. m. 245/3, 37, 39/2-c, 43, 58)

Sahte ve kopyalanmış kredi kartı ile dolandırıcılık suçlarından sanıklar Ferhat, Sinan, Cemil ve Battal'ın yapılan yargılamaları sonunda; mahkumiyetlerine dair (Salihli Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 28.02.2006 gün ve 2006/11 Esas, 2006/110 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'nın bozma isteyen 11.07.2006 tarihli tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine göre oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiinin suçların sabit olmadığına, teselsül hükmünün uygulanması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:

1- Oluşa uygun kabule göre, fikir ve eylem birliği içerisinde bulunan sanıkların, sahte olarak oluşturulmuş kredi kartlarını yanlarına alarak, sanık Cemil tarafından kiralanmak suretiyle temin edilen otomobil ile Salihli ilçesine geldikleri, saat 20.00 sularında mağdur Serdar'ın işyerine sanıklar Sinan ile Ferhat girerek 1220 YTL değerinde iki adet cep telefonu ile 4 adet 250'lik kontör satın aldıkları, cep telefonlarının bedelini sanık Sinan adına, kontörlerin bedelini ise Ferhat adına oluşturulmuş sahte kredi kartları ile ödedikleri, buradan çıkan sanıkların kendilerini bekleyen diğer sanıklarla buluşup aldıklarını bıraktıktan sonra saat 20.40'da mağdur Ozan'ın işyerine giderek toplam 360 YTL değerindeki 3 adet cep telefonunu aldıkları ve ödemenin sanık Sinan adına oluşturulmuş sahte kredi kartı ile yapıldığı, tekrar diğer sanıklarla buluşup aldıkları cep telefonlarını bıraktıktan sonra bu defa sanıklar Sinan, Ferhat ve Battal'ın saat 21.10'da mağdur Murat'ın işyerine gelip toplam 1870 YTL değerinde 3 adet cep telefonunu aldıkları ve ödemeyi sanık Battal adına oluşturulmuş sahte kredi kartı ile yaptıktan sonra Salihli ilçesinden ayrıldıkları, mağdur Murat'ın kredi kartı slibinde "yurt dışı" ibaresini görmesi üzerine yaptığı araştırma sonunda kartın sahte olduğunun anlaşıldığı ve şikayet üzerine sanıkların aynı akşam saat 22.30'da Alaşehir ilçesinde sanık Cemil'in sevk ve idaresindeki otomobil içerisinde yakalandıkları, otomobilde yapılan aramada cep telefonlarının ele geçtiği, böylece olayın başlangıcından beri fikir ve eylem birliği içersinde olan sanıklar Sinan, Ferhat ve Battal'ın adlarına oluşturulmuş kredi kartlarının kullanılması suretiyle haksız menfaat temini sırasında birbirlerinin yanında bulunmak suretiyle birbirlerinin fiillerine iştirak ederek 5237 sayılı TCK.nun 245/3. maddesinde düzenlenen "kredi kartının kötüye kullanılması" suçunu işledikleri, bu suçun yapılan alışveriş sayısınca değil, haksız olarak kullanılan kart sayısınca oluştuğu ve sanık Sinan adına oluşturulan kartın 2 kez kullanılmış olması nedeniyle suçun teselsül ettiği, sanık Cemil'in ise diğer sanıkların suçlarına aynı Kanun'un 39/2-c maddesi anlamında iştirak ettiği gözetilerek, sanıklar Sinan, Ferhat ve Battal'ın 5237 sayılı TCK.nun 37/1. maddesi, sanık Cemil'in ise 39/2-c madde aracılığıyla 245/3. maddesiyle iki kez 245/3 ve 43. maddeleriyle de bir kez mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Sanıklar Battal ve Sinan'ın adli sicil kaydındaki hükümlülüklerine ilişkin karar örnekleri getirtilerek, haklarında 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının araştırılmaması,

3- 5271 sayılı CMK.nun 232/2-c maddesi gereğince hükmün gerekçesinde suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi,

Yasaya aykırı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUY'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi (BOZULMASINA), aynı Yasa'nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.