|
|
|
|
|
|
İyi akşamlar değerli meslektaşlarım;açılan tapu iptal davasında;dava konusu taşınmazın davacının babasına ait olduğu,babasının ölümü ile mirasçılar arasında yapılan taksim sonucunda yerin davacıya kaldığı anlaşılıyor.Ancak davacının dava konusu yerde zilyetliği bulunmuyor.Davacı uzun yıllar önce köyden ayrılıp köyle alakasını kesmiştir.Davacı yeri hiç kullanmamıştır.Davacının babası 1985 yılında vefat ediyor.Davalı ise yeri 5-6 yıldan beri ve halen kullanmaktadır.Davacı ile davalının eşi kardeştir.Davalının eşi yapılan taksim sonucunda yerin kendisine kaldığını,ancak kadastro çalışmaları sırasında yerin eşi adına yazıldığını,buna bir itirazının bulunmadığını belirtiyor.Kadastro tespiti 2007 yılında kesinleşmiştir.Bu dava ile ilgili olarak ne düşünürsünüz?Cevap verecek olan arkadaşlara şimdiden çok teşekkür ediyorum.Saygılarımla.
|
|
 |
|
 |
|
miras malı olduğu için mirasçılar arasında geçerli bir taksimin olduğunu kanıtlanırsa yani tüm mirasçıların katıldığı geçerli bir taksimin olduğu şahitler ve mahalli bilirkişiler aracılığıyla kanıtlanırsa davacı lehine sonuçlanabilir. geçerli bir taksim yapılmamışsa, davacının yapılan bu geçersiz taksime rıza göstermediğini kanıtlaması gerekiyor, şahit ve yerel bilirkişi beyanlarıyla. burda davalı haricinde eşi de davaya dahil edilmeli gibi göründü ama emin değilim. kadastro tesbitlerine karşı zamanaşımı süresini hatırlayamıyacağım. ama miras nedeniyle açılan tapu iptali tescil davasında genel zamanaşımı işlemeyeceği için için önemli olan rızai ve geçerli taksimin yapılıp yapılmamasına göre davanın ispat edilmesidir. Uzun süre tapulamanın olmayışı ve başkasının kullanmasına rıza göstermek en azından aksini ispat edememek sanki rızai taksim varmış gibi değerlendirilebiliyor. bir dosyamda hakim geçersiz taksime 20-30 yıldır itiraz edilmediği için rızayı varsayacaktı, ancak son anda vicdanen lehimize karar verdi. kolaylıklar