Mesajı Okuyun
Old 27-03-2008, 15:19   #2
avukatzd

 
Varsayılan

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yetki kuralı şöyledir;

NÜFUS DAVALARI
MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. .....


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 1996/5991
Karar : 1996/6704
Tarih : 17.06.1996
ÖZET : Nüfus kaydının düzeltilmesine ait davalar davacının oturduğu yer mahkemesinde ve C.Savcısı ile Nüfus temsilcisinin huzurunda görülür.
Evlenen kadın eşi ile bir araya gelmemiş olsa bile eşinin ölümü halinde nüfus siciline dul olarak kaydedilir. Zira buradaki kayıtlar anatomik değil hukuki durumu belirlemek için kullanılan ifadelerdir.
(1587 sayılı Nüfus K. m. 5, 46) (1086 sayılı HUMK. m. 427/6)
KARAR METNİ :
Davacı tarafından açılan tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm yasa yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmiş olup evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı Füsun Evmez 15/11/1994 günlü hasımsız dava dilekçesinde, Bayram Evmez ile 16/08/1990 gününde nikahlandıklarını, fiili evlilik olmadan eşinin 21/10/1990 gününde öldüğünü, nüfus kütüğündeki Medeni hali hanesinde yazılı olan dul sözünün bekar (bakire) olarak düzeltilmesi ve tesciline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
1- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup mahkemece de bu biçimde kabul edilerek karar verilmiştir.
1587 s. Nüfus Yasasının 46.maddesi hükmüne göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ait davalar, ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus idare temsilcisi huzuru ile görülür ve sonuçlandırılır.
Davacının Bolu’da oturduğu anlaşılmaktadır.
Bu sebeple dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken görev unsuru nazara alınmadan davanın esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması ve Cumhuriyet Savcısı ve nüfus idaresinin yetkili memuru huzuru ile davanın görülmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır.
2- 1587 s. nüfus yasasının 5.maddesi Nüfus Hizmetlerine ilişkin kuruluş, görev ve çalışma yönetmenliğinin 48 ve müteakip maddeleri uyarınca şahsi hallerdeki değişiklikleri nüfus memuru aile kütüklerine yazmaya mecburdur. Kişinin medeni hali nüfus kaydının mahsus sütununda, evli olanlar için evli, eşi ölenler için dul, boşananlar için boşanmış, hiç evlenmemiş olanlar için bekar olarak yazılır. Evlenen kişinin fiilen eşi ile bir arada yaşamamış cinsel ilişkiye girmemiş olması onun evlenmiş ve eşinin ölmüş olması olgusuna etki yapmaz. Bu yazılar anatomik durumu değil hukuki durumu ifade eder.
Davacı 21/10/1990 gününde ölen eşi Bayram ile 16/08/1990 gününde evlenmiş olmasına rağmen dul kaydının silinerek Bakire olarak yazılmasına karar verilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 427/6.maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Yasa yararına bozma isteğinin kabulüne, Temyiz edilmemek şartıyla kesinleşmiş bulunan Düzce Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/11/1994 gün ve 1994/1367-1387 s. kararının yasa yararına BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.17/06/1996
Kaynak : Corpus

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1678
K. 2005/2939
T. 29.3.2005
• AD SOYADI VE YAŞ DÜZELTME DAVALARI ( İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Kanunla Belirlenmiş Özel Yetki Kuralı Olduğundan Re'sen Nazara Alınacağı )
• ÖZEL YETKİ ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
• İKAMETGAH ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
1587/m. 46
1086/m. 27
ÖZET : Nüfus Kanununa göre, ad ve soyadının düzeltilmesine ilişkin davalarda ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. Söz konusu yetki kuralı, kanunla belirlenmiş özel yetki kuralı olduğundan re'sen nazara alınır. Somut olayda, davacının avukatına verdiği vekaletnamedeki adrese göre dava açılan mahkeme yetkili değildir. Yetki yönünden davanın reddi gerekirken esasa girilmesi hatalıdır.

DAVA : Dava dilekçesinde davacının soyadının nüfus kütüğüne tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasına göre, ad ve soyadı davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu, kanunla belirlenmiş özel bir yetki hükmü olduğu cihetle resen dikkate alınır.

Davacı, avukata verdiği Mudanya Noterliği'nce düzenlenen 01.09.2004 gün ve 8257 yevmiye numaralı vekaletnamede ikametgah adresini Osmangazi-Bursa olarak belirtmiş olduğuna göre Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili değildir.

Bu durumda davaya Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılacağından davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ayrıca -benim düşüncem tabi bu- gerçek annenin de davlı olarak gösterilmesi gerekir.