Mesajı Okuyun
Old 20-03-2008, 01:11   #2
hakarar

 
Varsayılan

Çeklerde zamanaşımı altı aydır. Yazdırıldığı halde altı ay içerisinde icra ya da davaya konu edilmeyen çekler, zamanaşımını uğrar; ancak, bundan itibaren de bir yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı başlar; yani buna göre, toplam bir buçuk yıllık bir süre içerisinde dava ya da takibe konu edilmiş olması gerekir.
Arkası yazılmamış çeklerde ise; bu belge artık çek niteliği taşımadığı için, kanımca, altı aylık değil, doğrudan bir yıllık zamanaşımı içerisinde dava ya da takibe konu edilmesi gerekir;ancak, tam emin olamamakla birlikte, Yargıtay'ın bu tür durumlarda da alt ay + bir yıl formülünü benimsediğini hatırlar gibiyim.
Bu açıklamaya çalıştığım nedenlerden dolayı, öncelikle zamanaşımı konusu üzerinde durmanızın yararlı olacağı kanısındayım.

Zamanaşımı savunmasının geçersiz olması halinde ise; çekin bir ödeme aracı olmasından dolayı, ispat yükünün karşı tarafta olacağı yönündeki düşüncenize katılmıyorum. Tam tersine, sizin, ikinci çeki, birincisi yerine ve hangi gerekçeyle verdiğiniz bilgisini içeren bir yazılı belgeye dayanmak zorunda olduğunuz kanısındayım. Eğer ilk verilen senet olmuş olsaydı, mantığınız doğru olurdu; ancak, yukarıda da belirttiğim gibi, hem fatura v.b. yan kanıtların olmayışı ve hem de her iki belgenin de çek olması ve çeklerin de doğrudan ödeme aracı sayılmasından dolayı, işiniz epey zor.
Kolaylık ve esenlikler dilerim.