Mesajı Okuyun
Old 16-03-2005, 15:19   #2
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2037
K. 2004/2972
T. 10.3.2004

• YAŞI KÜÇÜK KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİREREK SUÇ İŞLEYEN DAVALI ( Manevi Tazminat Sorumluluğu - )

• MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Doğan Çocuğun Babasından Yaşı Küçük Annenin )

• EVLİLİK DIŞI CİNSEL İLİŞKİ ( Yaşı Küçük Annenin Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu )

• ZAMANAŞIMI DEF'İNDE BULUNMAYAN DAVALININ SORUMLULUĞU ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Kişilik Hakları Tecavüze Uğrayan Yaşı Küçük Kadının Manevi Tazminat Talebi )

• CİNSEL İLİŞKİ SONUCU KİŞİLİK HAKLARI HALELDAR OLAN YAŞI KÜÇÜK KADIN ( Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu )

743/m.305
818/m.49,60,140

ÖZET : 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "..baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir. Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır. O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Küçük İbrahim, 1.4.1996 tarihinde davacı ile davalının evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiş ve davalı ( baba ) ile çocuk arasındaki soybağı, babalık hükmüyle kurulmuş, babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleşmiştir.

Davacı anne, kendisi için manevi tazminat çocuğu için nafaka istemiş dava ise 14.3.2002 tarihinde açılmıştır.

Davalının, davacı ile cinsi münasebetinin suç teşkil etmesi nedeniyle, davalı, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla, Türk Ceza Kanununun 416/son, 80. maddeleri gereğince hapis cezasına mahkum olmuş, mahkumiyet kararı 24.4.2001 tarihinde kesinleşmiştir.

Tazminat talebinin dayandırıldığı maddi hadiseler 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken gerçekleşmiştir. Manevi tazminat talebine ilişkin bu dava ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 14.3.2002 tarihinde açılmıştır.

4722 Sayılı Yürürlük Kanununun 1. maddesine göre "...Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır."

743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "...baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir.

Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır.

O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir.

2-Çocukla davalı arasındaki soybağı babalık hükmüyle kurulduğuna ve babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleştiğine göre, soybağının kurulmuş olmasının tabi sonucu olarak babanın bakım borcu doğmuştur. ( TMK.327/1 ) O halde, çocuğun bakımı ve eğitimi için Türk Medeni Kanununun 329. ve 330. maddeleri gereğince, hayat koşulları ve tarafların ödeme güçleri de dikkate alınarak çocuk için uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

---------------------------------------------------------------------------------
Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr
----------------------------------------------------------------------------------

Av.Habibe Yılmaz Kayar
İstanbul Barosu