Mesajı Okuyun
Old 13-03-2008, 21:05   #4
Av.Hüsnü YILDIRIMER

 
Varsayılan

YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
Esas : 2005/2397
Karar : 2005/5172
Tarih : 09.05.2005
ÖZET :

Davanın kanuni dayanağını oluşturan 6183 s. Yasanın hükmüne göre; öncelikle şirket ortağı aleyhine takibe geçilebilmesi için limitet şirketten borcun tahsil imkanı bulunmaması gerekir. Bu husus mahkemece yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan, söz konusu madde 29.07.1998 gününde yürürlüğe giren 4369 s. Yasanın 21. maddesi ile değişikliğe uğramıştır. Değişiklikten önce limitet şirket ortaklarının sorumluluğu sermaye miktarı ile sınırlı iken yapılan değişiklikle bu sorumluluk sermaye hissesi olarak kabul edilmiştir. Davacının sorumlu olduğu dönemdeki mevzuat değişikliğinin dikkate alınarak uyuşmazlığa çözüm getirilmesi gerekir.
(4369 sayılı VDK. m. 21) (506 sayılı SSK. m. 82)
KARAR METNİ :
Davacı, 01.04.2002 tarih ve 51590 s. ödeme emrinin ve 1998 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım ayları prim asılları dışındaki istek kısmının iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği biçimde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraflar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nesrin Şengün tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkeme borç tahakkuk döneminin tamamından davacıyı sorumlu tutarken 506 s. Kanunun 82. maddesine dayanmıştır. Söz konusu madde işyeri devri ile ilgili olup Limitet Şirket ortağı olan davacının sorumluluğunu belirlemede uygulama yeri yoktur. Bu nedenle, davacının şirket ortağı olduğu 09.07.1998´den önceki döneme ait prim borçlarından sorumlu tutulması mümkün değildir. Davanın kanuni dayanağını oluşturan 6183 s. Yasanın hükmüne göre; öncelikle şirket ortağı aleyhine takibe geçilebilmesi için limitet şirketten borcun tahsil imkanı bulunmaması gerekir. Bu husus mahkemece yeterince araştırılmamıştır. Öte yandan, söz konusu madde 29.07.1998 gününde yürürlüğe giren 4369 s. Yasanın 21. maddesi ile değişikliğe uğramıştır. Değişiklikten önce limitet şirket ortaklarının sorumluluğu sermaye miktarı ile sınırlı iken yapılan değişiklikle bu sorumluluk sermaye hissesi olarak kabul edilmiştir. Davacının sorumlu olduğu dönemdeki mevzuat değişikliğinin dikkate alınarak uyuşmazlığa çözüm getirilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :

Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde ilgiliye iadesine, 09.05.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.