Mesajı Okuyun
Old 10-03-2008, 12:47   #5
avkatlioglu

 
Varsayılan mobbing mağduru

işte size bir örnek: sözleşmeli akademisyen olarak idari kadroda çalışmaktayken asıl amirimin bana husumeti olan ve kendisine çok yakın olan 3. kişilerin etkisi altına girerek bana mobbing uygulaması neticesinde hakkımı aramak için bazı olaylarda tepki göstererek tavrımı koydum. bunun üzerine disiplin cezası aldım.önceden olumsuz bir davranışım olmamasına rağmen bir alt ceza uygulaması dahi yapılmadı.bu cezaya karşı iptal davası açtım. dava dilekçesinin kuruma ulaştığı günden 2 gün sonra (tesadüfe bakın) çalıştığım birimin amiri (benimle çalışmayı çok isteyen ve beni istifadan geri çeviren bu amirim) nasıl olduysa bana ihtiyacı olmadığını belirten bir yazıyı asıl amirime verdi(?) bu yazıya dayanarak asıl amirim sözleşmemi feshederek görevime son verdi.bu işleme karşı da dava açtım.davamda bu konuları da mahkemeye sununca daha önce kurumumda çalışmaları takdir edilen ve bütün personelle uyum içerisinde olan ve hiçbir hatası olmamış şahsımın nasıl olduysa sicili 60 olarak mahkemeye sunuldu.dayanak olarak da kurumdan ayrıldıktan sonra bana sormadan gel bulup ver demeden bir dosyayı kaybettiğim ve kurumda bulunamadığı için (ki bu dosyanın aslı mevcuttur) tutanak tutulduğu vs ilerii sürüldü.(birkaç ay önce kurumumuzda livatadan yargılanan bir memura ise takdir belgesi verilmişti. demek ki hata bende) mahkemeye başvurdum.sicillerimin iptalini istedim.bu kez dava dilekçemde bu hususları ileri sürdüğüm(kendimle emsal olanların görev yapmamasına rağmen sicillerinin yüksek olduğunu somut olarak örneklediğim)için hakaret ediyormuşum diye baroya ve savcılığa şikayette bulunuldu.(3 ayrı dosyadan) bu savunmalarımı verdim. şimdi de başka bir konudan görevi ihmal ettiğim düşüncesiye savcılığa suç duyurusunda bulundular hakkımda soruşturma açıldı. neyse ki bu konuyu çok iyi bilen ve şu an emekli olan yada kurumdan ayrılan kbirkaç kişi gerçekte ihmalimin olmadığını ve bu konunun aylar sonra dile getirilmesinin kötü niyetli olduğunu soruşturmacıya belirteceklerini söylemişler. idare mahkemesinde tanık dinletemediğimden aleyhimde tutulan yanı belgeleri çok zor da olsa çürütmeye çalışıyorum. diğer alt amirlerim ve personel halen o kurumda oldukları için lehime ifade de veremiyor.
şu an bütün davalarım derdest.bekletici mesele yapılan dosyalar yüzünden hiçbir davam bitmedi.süreç başlayalı neredeyse 2 sene olacak.anlayacağınız 30 yaşımda, 30 yılda ancak silinecek sorunlara karıştım.başlarda haklı olduğum için pek takmazken artık sağanak halinde yağan tebligatlardan bunaldım.herkes bana haklısın arkandayız diyor ama yargı çok yavaş işliyor.beklemekten başka çare yok.
diyeceğim şu. maalesef idareler kendilerini uçsuz bucaksız bir hakimiyet içerisinde görüyorlar.mücadeleme ilk başladığımda meselelerimi bilen bir yakınım( kendisi üst düzey bir kamu görevlisidir fakat düşünceleri alt düzeyde kalmış demek ki) "yel değirmenlerine karşı savaşma git işini başka yerde yap kızım" demişti. fakat 1 sene sonra haklılığım yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayınca "arkandayım dualarım seninle elinden geleni esirgeme sakın" diyebildi.
bu süreçte kendinizi hep yalnız hissedersiniz. hatta eşim bile bu kadar mücadele etmeme karşı çıktı. "maddi sorunun yok, haklı olduğunu da biliyoruz boşver kendini yıpratma " gibi sözlerle davalarımı geri almamı dahi stedi kimi zaman. insanlara açıklama yapmaktan sıkıldığım için görüştüğüm kişileri sınırladım. baş ağrısı nedir bilmezken 1 yıldır migren krizlerim tutuyor.yaşadığım stres,sıkıntılar da cabası. kısacası sağlığımdan da oldum.
Aristo`yu asmaya götürüyorlarmış. Ailesi ağlıyormuş. `Seni haksız yere asacaklar` diye. O da `haklı yere mi assalardı` demiş. benim durumum işte bu. Asılsam da haklı olduğumu biliyorum.İşte tek tesellim de bu.