Mesajı Okuyun
Old 02-03-2008, 11:20   #11
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Muhittin Bey ;

Maddi gerçeğin usul yasalarına uygun delillerle ortaya çıkarılması ve aranması ceza yargılamasının temel amacıdır.Sanırım sizin de amacınız maddi gerçekleri saptırmadan ve müvekkilin olası yalanlarına alet olmadan mahkemeye doğru olarak yansıtılmasıdır.Bunun dışında bir amaca bir hukukçunun hizmet etmeyi kabul edeceğine inanmak istemiyorum.

Avukat,asla hukuka aykırı,yalan olduğunu bildiği bir savunmaya alet olamaz,olmamalıdır. Oluyorsa da,hukukçu değilidir. Ben,müvekkilimin değil,gerçeklerin ve adaletin sırlarıyla bağlı hissederim kendimi. Cüppemi giyip,ceza almaktan kurtulmak için yalan söyleyecek bir sanığa avukatlık yapamam,o cüppe,adalet,vicdan bizden hesap sorar yoksa. Bizler,toplumdaki yanlış kanının aksine,para karşılığı yalan söyleyen cüppeliler değil,teklif edilen hiçbir para karşılığı yalan söylemeyi ve yalan savunmaya,yalan hak arayışına alet olmayı kabul etmeyen şerefli birer meslek mensubu olduğumuzu aldığımız her işte gözetmesi gereken ve bu ilkeyi dünyanın hiçbir maddi değerine değişmeyecek kişiler olduğumuzda mesleğimiz anlam ve değer kazanacaktır...Bir hukukçu için para biriktirmekten daha önemli değerler ve kavramlar vardır... Onur biriktirmek,adalete doğrulukla hizmet etmek bizim kutsalımızdır. Ben gelen her işte,iş sahibine yalnızca gerçekleri baz alarak hukuki yardım yapabileceğimi,gerçekleri gizleme veya saptırmaya meylettiği anda bu gerekçeyi yazarak vekaletten çekileceğimi anlaşırken anlatırım... Bunu kabul etmeyen hiçbir müvekki olmadı bugüne kadar. Bu hassasiyeti hepimiz paylaştığımızda mesleğin itibarı ve ulaştığı sonuçlar çok daha değer kazanacak,daha da yücelecektir.

Yaralama/adam öldürmeye teşebbüsle ilgili bir davaya bakıyordum,2 yıl önceydi.Müvekkillerle aynı anlaşmayı yapmış olduğum halde,yargılamanın seyrine tahammül göstermeyip dışarıdan müdahalelere giriştiler. Ankaradan beni arayan (önemli!) bir vatandaş,tahliyeyi sağlamak için müdahale edeceğini bildirerek,dosya numarasını istedi. Öyle bir müdahaleyi kabul etmediğimi,numarayı vermeyeceğimi açıklarken,başka yodan bulup rica da etmeyin mahkemeden,mahcup olurum dedim. Bana aynen şu cevabı verdi :

" Ben hakimlerden ricada bulunmam,emrederim."

Bunun üzerine müvekkillerle görüştüm,bu hareketlerden vazgeçmelerini istedim,yine devam ettiler. Bu olayı aynen gerekçe yazarak vekaletten çekildim. Hakimlere emredecek cüret cesaret ve küstahlığı,yalan söyleyerek yanıltmayı kabul edecek zihniyeti kendi manevi değerlerimiz ve adalete karşı olan namus borcumuz nedeniyle reddetmemiz gerektiğine gönülden inanıyorum.