Saygıdeğer Meslektaşlarım,
Bu konu hepimizin karşı karşıya kaldığı, üstesinden gelmek zorunda olduğu bir konu. Ben de meslekte yeniyim. Ofisim bir handa ve her gün hiç gelmese bir iki kişi kapımı çalıyor. Çoğunun elinde bir kağıt, dillerinde "bişey soracaktık da" cümlesi. Benim verdiğim iki cevap var, canım hangisini söylemek istiyorsa onu söylüyorum. Bunlar; "1-) randevunuz var mı? randevusuz kabul etmiyoruz! 2-) danışma ücrete tabi" ikisi de çok önemli hususlar bence.
Bir keresinde kapıya gelen iki kişi randevusuz kabul etmediğimizi duyunca çok şaşırmışlardı. birbirlerine şaşkın şaşkın bakışmışlar ve randvu mu?nasıl ? demişlerdi. ben de "burası bakkal dükkanı mı? doktora giderken randevu almıyor musunuz? avukat burda her daim sizi mi bekleyecek?" demiştim. tabii suratlarındaki şaşkınlık yapışmış bir vaziyette gittiler.
Danışmanın ücretli olduğunu söylediklerim de birşey soracaktık diye ısrar ediyorlar genelde. Reklamlardaki "şu kadarcık birşey" gibi onların soracağı "bir şey" aslında. Soracakları şey önemsizse niye kapı kapı dolaşıyorlar, önemliyse niye para karşılığı olduğuna şaşırıyorlar hala anlayabilmiş değilim.
Aynı ofisi paylaştığım benden kıdemli arkadaşlarıma bunları anlattığımda ise " sen ya çok iyi paralar kazanacaksın, taviz vermeden işini yapacaksın ya da daha çoookk aç kalacaksın" diyorlar.
Eş, dost, akraba dahi olsa dava sözkonusu olduğunda baronun tarifesindeki rakamın altında bir rakam söylemiyorum.
sözün özü:
1- kapıya gelen kişiden emeğimin karşılığını almayacaksam boşuna zaman harcayıp kafa yormama gerek yok. geçer bilgisayar başına boş zamanımı bir şekilde geçiririm.
2- bir avukatın bürosuna giderken insanlar nereye gittiğinin farkında olmalı insanlar
3- aç kalma pahasına da olsa gelenlere avukatın müsait olduğu saatte ofisime gelebileceklerini ve bu ofiste konuşulan herşeyin bir bedeli olduğunu bir gün öğreteceğim
4- yukarıdaki 3 maddeyi de çöpe atıp evimin kadını olacağım