55 hukukçunun söylediklerine katılıyorum ancak bu ihtarlarla uğraşmanıza hiç gerek olmadığını ve doğrudan şirkete karşı fuzuli işgal nedeniyle taşınmazın derhal tahliye edilmesi için doğrudan dava açabilirsiniz. Bir yıllık kira bedeline göre davayı asliye veya sulh hukuk mahkemesinde açmanız sözkonusu. Kira ilişkisi kurmadığınız kişi, sözleşmede kiranın devri veya alt kiraya yetkisi de verilmediği halde mecurda bulunuyorsa fuzuli şagil durumundadır, bu tartışmasız bir durum. Ancak kira bedellerini size kim ödüyor. Kira bedelleri size doğrudan şirket tarafından ödeniyorsa ve siz de bunları kabul ediyorsanız, artık aranızda bir kiracılık ilişkisinin varlığından söz edilebilir zira kira akdi yazılı olmak zorunda olmayan akitlerdendir bildiğiniz gibi. Bununla birlikte eğer kira bedellerini taşınmazda bulunan şirket ödüyorsa ve siz de kabul ediyorsanız bu durumda mevcut kira sözlşemenizde taşınamzın ne olarak kullanılacağına ilişkin hükme bir aylkırılık olup olmadığı önemlidir. Taşınmazı kiralama maksadı dışında kullanıyorsa şirket o zaman da akde aykırılık söz konusu olabilir.

Ayrıca, eğer bu şirketin mecurda kalmaya devam etmesinde bu aşamada bir sakınca görmüyorsanız ve hatta devamını istiyorsanız ancak ileride doğma ihtimali olan sorunları bertaraf etmek istiyorsanız o zaman bu andan sonrası için içerdeki şirketle yeni bir kira sözleşmesi yapmak ve şirketin müdürü ile yapılan sözleşmeyi anlaşarak feshetmek de mümkün.

İyi çalışmalar.