Mesajı Okuyun
Old 13-02-2008, 13:03   #5
nephilis

 
Varsayılan

Hep yargıtay kararlarıyla cevap vermeye sanırım biraz alıştık ve bu kararlarıda mutlak doğru kabul etmek sanırım pekte doğru değil.
Bence yukarıdaki Yargıtay kararının sonuç kısmına katılmak mümkün değil.Diyelim ki Kambiyo senedine dayalı takip yaptınız ve imzaya yasal süresi içerisinde itiraz edildi. Elinde borçluya ait bir kambiyo senedi olan alacaklı neden imzanın borçluya ait olduğunu ispatlamak zorunda ?!? Bu düşünce tarzı ne icra iflas yasasındaki düzenleme tarzına, ne de MK 6 düzenlenmiş genel ispat kuralına uygun değildir. Bir vakıadan kendi lehine bir sonuç çıkaran kişi bu vakıayı ispatla kendisi mükelleftir. Borçlu imzanın kendisine ait omadığını iddia ediyorsa, bence bu iddiasını ispat yükü kendi üzerinde olmalıdır.Kaldıki İlgili kanunun maddeleri olan İİK 107/III , İİK 68/a vd gibi maddeler incelendiğinde yukarıdaki yargıtay kararında varılan, imzanın borçuya ait olduğunun ispatının alacaklı üzerinde olduğu şeklinde bir sonucun çıkması mümkün değildir.
Ha sonuç kısmı şöyle gerekçelendirilse mesela," Adli tıp tarafından imzanın borçluya ait olup olmadığı tespit edilememiş (karardaki sebeple veya farklı bir sebeple) bu nedenle de inceleme yetkisi sınırlı olan icra mahkemesi önünde imzanın borçluya ait olduğu tespit edilemediğinden, alacaklının genel mahkemelerde açacağı alacak davası mahfuz olmak üzere, takibin iptaline karar verilmek gerekir. " denilse bence daha doğru olurdu. Siz ne dersiniz?