Mesajı Okuyun
Old 07-02-2008, 10:17   #11
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ayşe Hanımın aktardığı takipsizlik kararı,eski uygulamanın sürdürüldüğü bir karar. Muhtemelen savcılık veya bakanlık yeni uygulamadan haberdar olmadığı için bu yönde karar vermiş. Bahsettiğim yeni tarihli içtihat,yeni bir uygulamanın benim bildiğim ilk örneği idi. Daha önce ben de bu konuda verilmiş birçok takipsizlik kararı ile karşılaşmıştım. Bu nedenle birazdan aktaracağım içtihat ilgimi ve dikkatimi çekti. Zira uygulama değişmiş oldu. S.Orhan Bey de,savcılık görevi yapan bir meslektaşımız olarak yeni uygulamaya dair kararlar ve değişiklikleri takip ettiğini ve benzer kararlara rastladığını bildirdiğine göre,tedbirli olmak adına,özellikle ihmale dayalı olarak alacak tahsillerini icra dosyasına ve mahkemeye bildirmemekten kaynaklanabilecek görev suçları ile karşılaşmamak için bu yeni uygulamayı izlememizde ve dikkat etmemizde fayda olduğu kanaatindeyim.
--------------------------------------------------------

KONU İLE İLGİLİ YARGITAY KARARI

"Sanığın alacaklı vekili sıfatıyla kendisine yapılan harici ödemeyi icra dosyasına bildirmeyerek tahsil harcının zamanında tahakkuk ve tahsiline engel olmak suretiyle kamu zararına;harici ödemeye karşın alacağın tamamı üzerinden takibe devam etmek suretiyle de kişi mağduriyetine neden olmak biçimindeki görevinin gereklerine aykırı düşen eyleminin görevde yetkiyi kötüye kullanma (5237 S TCK m 257) suçunun ögelerini taşıdığı halde beraat kararı verilmesi...bozma sebebedir."

4 CD 28.2.2007 12865-1990
-----------------------------------------------------------------------------------

Yukarıda yazılı karara göre,haricen tahsilatı icra dosyasına,icra mahkemesine,karşılıksız çek ile ilgili yargılama yapan mahkemeye bildirmeyerek,vatandaşın mağduriyetine neden olunması halinde;alacaklı-müşteki vekilinin görevi kötüye kullanma suçunu işlediği rahatlıkla iddia edilerek aleyhine kamu davası açılabilir.
Üstelik,eski TCK da görevi ihmal suçu,görevi kötüye kullanma suçundan ayrı olarak düzenlenip daha hafif yaptırıma bağlanmış olduğu halde,yeni TCK da ihmal-kasıt ayrımı gözetilmeden bu kapsamdaki tüm eylemler görevde yetkiyi kötüye kullanma suçu kapsamında değerlendirilecektir.
-----------------------------------------------------------------------------------

Soruya konu olayda,borcun icra dosyasına veya haricen alacaklı vekiline ödenmiş olduğunu daire ve mahkemeye bildirmeyen alacaklı/müşteki vekili de;borcun ödendiğini bildiği halde bu konuda icra mahkemesine savunma yapmayan borçlu vekili de aynı derecede ve ayrı ayrı sorumlu olacaklardır.Tabii borçlu vekilinin dosya takibine katılımı ve icra mahkemesi dosyasını yürütme konusunda görevi başlamış ve iç ilişkiye göre müvekkili işi kendisine teslim etmişse. Bu durumda ödeme yapan borçlu hem kendi avukatını,hem de dosyayı tahsil ettiği halde yetkili ve görevli mercilere beyanda bulunup dosyayı işlemden kaldırma görevi,böylece ceza dosyasını da düşürme görevini yapmayarak kendisini mağdur eden alacaklı avukatını ayrı ayrı şikayet edebilecektir. Alacaklı vekilinin kendi yönünden,borçlu vekilinin kendi yönünden ayrı ayrı sorumlulukları olduğunu düşünüyorum.