Mesajı Okuyun
Old 06-02-2008, 23:20   #3
bi1irkisi

 
Varsayılan

sn yıldırım konuya ilginize ve değerli yorumunuza öncelikle teşekkür etmek isterim, ancak ben sizin düşüncenize katılamıyorum çünkü adalet sistemi kanun maddelerinde yer verilen sözcüklere bağımlı kalarak yorumlar yapmaktadır... örneğin lehte yasa uygulamsını ele alalım ilk uygulamalarda yorum farklılıklarından değişik kararlar çıkmıştı, çoğu yerel mahkeme lehte olan kanun maddelerini esas almıştı ve sonuç olarak cgk bu konuda son noktayı koydu ve lehte yasa uygulamasında eski ve yeni kanunun tüm maddeleri ele alınıp blok halinde değerlendirdikten sonra lehte olanın tespiti yapılır, karma uygulama yapılamaz dedi, bu kararın en önemli sebebi "hangi kanun lehte ise o uygulanır" cümlesinde (kanun) yazılı oluşuydu, yasa çıkarken "hangi kanun maddesi lehte ise" denseydi şüphesiz karma uygulama da yapılabilecekti.

bizim konuya gelecek olursak gerek 1512 sayılı noterlik kanunun 82 maddesinde, gerekse humk 295 maddesinde sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belgeler tarif edilirken "noter tarafından düzenlenen" şeklinde yer almaktadır. tck da nitelikli halin tarifinde ise kanun hükmü gereği (yani bahsettiğim noterlik kanunun 82. ve humk 295 maddesi kastedilmekte) hal böyle iken sanığın kendi düzenlediği taklit vekaletname bu nitelikli hal tarifine uyduğunu düşünmüyorum.

sizin görüşünüze göre sahteliğin sabit olması düzenleyenin yetkili memur olmadığının tespitidir. ben ise sahteliğin ispatını bu kadar basite alamıyorum, mahkemece değerlendirilip karara bağlanması gerekir diye düşünüyorum, örnek verecek olursa sanık sahte düzenlenmiş bir kimlikle noterden vekaletname düzenletirse, yada gerçek kişi yerine başka bir kişiyi notere götürüp böyle bir vekaletname düzenletirse sahteciliğin nitelik kazanacağı kanısındayım, lakin bu tür belgeler mahkemece sahteliğine karar verilip söz konusu belgeye şerh düşülerek iptal edilene kadar geçerliliğini korumaktadır bana göre nitelikli halin tanımında bu kastedilmiş olmalı

benim söz ettiğim taklit vekalet; örneğin bir tapu dairesinde satış yapmak için ibraz edilse, yada bir bankadan para çekmek için ibraz edilse görevli memurun noteri arayıp teyit istemesiyle bu belgenin sahteliği anlaşılacaktır, bir ispata gerek yoktur ve dolayısıyla hukuki sonuç doğurmayacaktır... diğer türlü bahsettiğim hile ile bizzat notere düzenlettirilmiş vekaletnamelerle her türlü işlemin yapılması mümkündür ve bu belge dediğim gibi ancak mahkeme kararıyla sahteliği sabit olup iptal edilene kadar hukuki geçerliliğini koruyacaktır.

konuyla ilgili benim yorumum ve anladığım budur , ne yazık ki bu konuyla ilgili hiçbir emsal karar bulamadım, böyle bir içtihat bulmuş ve okumuş arkadaşlar varsa paylaşmalarını rica ediyorum... bahsettiğim gibi noter tarafından düzenlenmemiş taklit bir vekaletname için nitelikli hali düzenleyen tck 204/3 madde gereği dava açılmışsa ve böyle bir davayı müdafa edecek hukukçu arkadaşların duruşmada benim tarzımda bir savunma yaptıklarında karara etki edebileceklerine yada temyiz itirazlarında buna işaret etmeleri halinde bu konunun yüksek yargıda da tartışma yaratacağına inanıyorum