|
Aileden Kiralık Çocuk Kapkaççı
Aileden kiralık çocuk kapkaççı
İşte yoksulluktan doğan kapkaç dehşeti: Diyarbakırlı pek çok aile, ayda 250 milyona çocuklarını çetelere kiralıyor.
Büyük kentlerin eteklerine yığılan umutsuz göç nüfusundan beklenen bomba patladı. Küçük fotoğraftaki bu çocuk İstanbul'da yakalanıp açıkladı: Kapkaç çetesi beni ailemden kiraladı.
DİYARBAKIR'DA BAŞARILI OLAN TRANSFER OLUYOR
Bu çocuk gibi Diyarbakır'da binlerce örnek var. Önce faaliyet alanları Diyarbakır'dı. Onların "yetenekliler"i, hızlı koşanları ise artık, sokaklardaki dehşeti büyütmek için İstanbul'a gönderiliyor.
AİLELER HER ŞEYİ BİLİYOR HATTA TEŞVİK DE EDİYOR
Birçok aile çocuğunu ne için çetelere verdiğini, onun ne yaptığını biliyor. Dahası beklediği para uzun süre gelmezse çeteyi ihbar ediyor. "Çocuğumu kaçırdılar" diye...
Aileler kapkaçı bilir ama susar
Göçle nüfusu patlayan Diyarbakır kapkaç merkezi oldu. İşsiz güçsüz binlerce çocuğun "suç eli" Türkiye'nin her bölgesine uzandı Diyarbakır'dan İstanbul'a gelen kapkaççı Fatih, aileleri suçluyor: Onlara 'git, çalış' derler ve paranın nereden geldiğine bakmazlar.
Tam 10 gündür Diyarbakır'ın arka sokaklarında kapkaç terörünün perde arkasını araştırıyordum. Dün sabah gelen bir haber günlerdir sonucuna ulaşmaya çalıştığım bir gerçeği delillendiriyordu: Kapkaç çetesine üye Özkan Yılmaz, 6 çocuğu kapkaç yaptırmak için İstanbul'a getirmişti. Bu çocuklardan dördünü ailelerine 250 milyon lira aylık vererek kiramış, diğer ikisini ise bıçak zoruyla kaçırmıştı. Araştırmam sırasında karşılaştığım en önemli ayrıntıydı 'Kiralık Kapkaççı çocuklar.' Birçok aile çocuğunu bilmedikleri kişilere kiralıyor, nereye gittiklerini, ne yapacaklarını dahi sormuyorlardı.
ÇOĞUNLUĞU GÜNEYDOĞU'DAN
İstanbul ve İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerde, kimi zaman ölümle sonuçlanan kapkaç olaylarını gerçekleştirenlerin büyük kısmı Güneydoğu'dan geliyor. Son yıllarda dehşet saçan bu kapkaççıların yetiştiği yer Diyarbakır. Diyarbakır'ın kendisi de kapkaç ve hırsızlıktan büyük zarar görüyor. Terör yüzünden çevre iller ve köylerden başlayan göçle birlikte Diyarbakır'ın 1990'larda 300 bin olan nüfusu 1 milyonun üzerine çıktı. Kentin varoşlarına yerleşen kalabalıklar işsizdi ve gecekondular çığ gibi büyüdü. Tarihi çok eskilere dayanan 'Ben u Sen', 'Hasırlı', 'Mardin Kapı', 'Fatihpaşa' gibi mahalleler göç insanlarıyla daha da fakirleşti ve suçun merkezi haline geldi. Çok çocuklu ailelerin şehir hayatına uyum sağlayamaması, sokak çocuklarının sayısını adeta kartopu gibi büyüttü. Okulunu bırakan ya da yokluktan gidemeyen bu çocuklar, sokağın dünyasında "gayrı meşru" işlerletanışmaya başladı. Ve ürküten sona ulaşıldı: Geçtiğimiz yıl 200 evden hırsızlık olayının meydana geldiği kentte bu yıl 950 ev soyuldu. Her ay ortalama 45 kapkaç olayı yaşanırken, kasım ayında bu sayı 150'ye çıktı. SABAH, artık Türkiye'nin en büyük sosyal yarası haline gelen bu durumu yerinde inceledi. Kapkaççılara, yankesicilere, çete liderlerine, uzman polislere, belediye başkanına valiye ve yörenin avukatlarına sordu. Ortaya da "Yakında büyük şehirlerde yaşamak ve sokağa çıkmak imkansız hale gelecek" dedirten bir tablo çıktı. 10 binden fazla çalışan çocuğun olduğu, 20 bininin risk altında bulunduğu Diyarbakır'dan İstanbul'a gelip, hırsızlık yapan 35 yaşındaki Fatih, ailelerin çocukları suça nasıl ittiğini şöyle anlatıyor:
AİLELER SESSİZLİĞİ TERCİH EDİYOR
"Büyük çoğunluğu bilir zaten çocuğunu... Ortalama 10 çocuğu olan bir kadın çocuğunu sokağa atıp, 'git çalış' dediğinde hangisinin parayı nerden kazandığına bakmaz. O anne baba sadece gelene bakar. 'Oğlum sen bunu nereden getirdin' diye sormaz. Çocuğunun hırsızlık, kaptı yaptığını bilse bile sesini çıkarmaz. Böyle yüzlerce aile vardır. Çocuklarının çaldığını öğrendiklerinde bile seslerini çıkarmıyorlar. Alışıyorlar. Artık normal geliyor o insanlara... Hatta aynı mahallede birçok aile çocuklarının aynı çete için hırsızlık yaptığını bilir." Kapkaççı Fatih para kazanmaya alışan çocuğun hırsızlık yapmadan duramadığını da söylüyor.
Sabah 08.12.2004
|