Mesajı Okuyun
Old 26-01-2008, 15:46   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Karar bir tüketici hakem heyeti kararıdır, itiraz prosedurü devam etmektedir.Ayrıca telekomun tüketiciden aldığı sabit ücretin hukuka uygun olduğuna dair birçok Yargıtay ve Danıştay kararı bulunmaktadır.


Anayasa Mahkemesinin 10.02.2004 tarih ve E. 2000/74 ve K. 2004/9 sayılı Kararı'nın gerekçesinde :

“İtiraz konusu fıkrada bir iş veya hizmetin karşılığı olarak alınan ücret çeşitleri arasında yer alan “sabit ücret”in, mobil telefon hatlarının, hiç konuşma yapmadan gelen aramaları cevaplandırması, sürekli olarak baz istasyonları aracılığıyla kontrol edilmesi ve çalışır durumda olmasının sağlanması amacıyla yapılan işletme maliyetinin karşılığında, bir tarifeye ve abonelik sözleşmesine dayanılarak alındığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, yasa koyucu, bir iş veya hizmetin karşılığı olarak alınan ücret çeşitleri içinde sabit ücreti sayarken bunu zorunlu olarak alınacak bir ücret kalemi olarak tanımlamamış, yapılacak abonelik sözleşmelerine konulması konusunda emredici bir kural getirmemiştir.”


Alıntı:
Danıştay 13 üncü Dairesinin 16.10.2006 tarih ve E.2005/1754, K.2006/3981 sayılı Kararı;

“406 sayılı Kanunun Ek 18. maddesine 4502 sayılı Kanunun 12. maddesiyle eklenen son fıkrasında, bir iş ve hizmetin karşılığı olarak alınan ücretin; abonman ücreti, sabit ücret, konuşma ücreti, hat kirası ve benzeri kira, ücretler ve bunlar gibi değişik ücret kalemlerinden birisi veya birkaçı olarak tespit edilebileceği öngörülmüştür.Anayasa Mahkemesi’nin ve Yargıtay’ın çeşitli kararlarında da belirtildiği üzere sabit ücretin; her an konuşma hakkı sağlanmasının, bir başka deyişle görüşme zamanlarının dışında oluşan bilgi alışverişi hizmetinin, arayan numaranın abone tarafından görülmesi gibi ek hizmetlerin ve sistemin çalışır durumda bulunması için yapılan işletme maliyetinin karşılığı olarak alınması nedeniyle, tüm bu hususları da kapsayacak şekilde hizmet karşılığı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir”


Bu tür sonucu belli olmayan ve salt tiraj kaygısı olan haberlerle vatandaş tabiri caizse gaza getirilmekte, bu durumdan ise iş yükü gereksiz yere artan muhatap hakem heyetleri, itiraz merciileri ve sonuçta emek ve para harcayan vatandaş mağdur olmaktadır. Tüketici hakkını elbette arayacaktır, ama hak aramanın da mantık ve gerekli hukuki zemininin olması gerekmektedir.