Mesajı Okuyun
Old 23-01-2008, 14:13   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 1989/3847
Karar: 1989/4937
Karar Tarihi: 24.11.1989

ÖZET: Somut olayda davalı, ayıp ihbarında bulunduğunu tanık sözleriyle ispat edeceğini bildirerek dinletmek istediği tanıkların isim ve adreslerini yazmış ve duruşmada da bu konuda ısrar etmiştir. O halde mahkemece davalı tanıkları dinlenerek davalının kendisine düşen daireleri teslim alırken, gerek bu bağımsız bölümlerde gerekse ortak yerlerde ayıplı işlerin bulunduğunu davacı yükleniciye bildirmek suretiyle ihbarda bulunup bulunmadığı sorulmalı, böyle bir ihbar yoksa ayıplı işlerden dolayı davacı sorumluluktan kurtulmuş olacağından, bunların giderilmesi için bilirkişi tarafından saptanan bedellerde ipotek bedelinden düşülmelidir.

(818 S. K. m. 359, 362)

Dava: 1) Muzaffer, 2) Emrullah ile Hüseyin Cahit arasında çıkan davadan dolayı, (Kadıköy Birinci Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 12.2.1988 gün ve 1986/60-1988670 sayılı hükmü onayan Dairemizin 6.6.1989 gün ve 1988/4958-1989/2684 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtalar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere, özellikle inşaatta eksik bırakılan işlerin teslim edildiğinden sözedilmiyeceği için sadece ayıplı işlerle ilgili olan BK.362. madde hükmünün eksik işler hakkında uygulanamıyacağına ve bunlar için teslimde itirazı kayıt ileri sürülmesi gerekmiyeceğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.

2 - Hükme dayanak yapılan 27.11.1987 tarihli bilirkişi raporunda nefaset farkı ile ilgili alacakların varlığı ayrı ayrı belirtilmiştir. Raporun 1,3,4,5 ve 10 numaralı bentlerinde açıklanan işler inşaatın kusurları (Ayıpları) ile ilgili olup BK.359. madde hükmünce yapılacak bir muayenede anlaşılması olanaklı açık ayıplardan olmaları itibariyle eserin tesliminde iş sahibinin bunlar için itirazda bulunmaması halinde yüklenici sorumluluktan kurtulmuş olur.

Öte yandan, BK.362. madde sözü edilen ayıp ihbarının subutu her hangi bir şekle bağlı tutulmamıştır. Diğer bir deyimle, iş sahibi eseri teslim alırken kusurlu işlerin varlığını yükleniciye bildirdiği hakkında her türlü maddi delile dayanabilir.

Somut olayda davalı, ayıp ihbarında bulunduğunu tanık sözleriyle ispat edeceğini bildirerek 21.12.1987 tarihli dilekçesinde dinletmek istediği tanıkların isim ve adreslerini yazmış ve aynı tarihli duruşmada da bu konuda ısrar etmiştir. O halde mahkemece davalı tanıkları dinlenerek davalının kendisine düşen daireleri teslim alırken, gerek bu bağımsız bölümlerde gerekse ortak yerlerde ayıplı işlerin bulunduğunu davacı yükleniciye bildirmek suretiyle ihbarda bulunup bulunmadığı sorulmalı, böyle bir ihbar yoksa yukarda belirtilen ayıplı işlerden dolayı davacı sorumluluktan kurtulmuş olacağından, bunların giderilmesi için bilirkişi tarafından saptanan bedellerde ipotek bedelinden düşülmelidir.

Mahkemenin eksik incelemeye yazılı olduğu şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, mahkeme kararının Dairemizce onanmış bulunması bir yanılgı sonucu olduğundan, buna ilişkin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda 1. bentde açıklanan ve HUMK.nun 440. maddesine girmeyen davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, 2. bentde gösterilen sebepten dolayı Dairemizin 6.6.1989 tarih ve 1988/4958 esas, 1989/2684 karar sayılı onama ilamı kaldırılarak hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), istekleri halinde ödedikleri temyiz peşin harcı ile tashihi karar peşin harçlarının davacılara geri verilmesine, 24.11.1989 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************