Mesajı Okuyun
Old 22-01-2008, 23:35   #5
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Gebelik kadında gerşekleşen bir olaydır .Kürtaj kadının vücuduna yapılan bir müdahaledir.Müdahale sonucu alınan dokuda, kadının rızası olmaksızın herhangi bir tıbbi test uygulanamaz.

Yani olayı hasta hakları bakımından incelemek ve görüş oluşturmak zorunluğu olduğunu düşünüyorum.

Operasyon sonrası(eğer doğru ise) anne rahminde kalan artıkların incelenmesinde de yine kadının izni olmaksızın bu incelemenin yapılması bence mümkün değildir.

Savcılığın yetkisi ancak bir suç işlenmesi bakımından düşünülebilecek bir durumdur.Sadakatsizlik diye bir suç TCK da düzenlenmediğine göre böyle bir izin söz konusu olamaz.

Olayda ,eşin sadakatsizliği ispat etmek için,kadının vücut bütünlüğüne müdahale edilmesini isteme hakkı ve bunu temin edecek hukuk yolu bence yoktur.

Kadınlar "hasta haklarından" tam,eksiksiz,eşit itibar sahibi yurttaşlar ve hak sahibi olarak yararlanırlar.

Dayanak:
Biyoloji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysiyetinin Korunması Sözleşmesi
Bu Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 4 Nisan 1997 tarihinde imzalanmış; Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından da 3.12.2003 tarihinde onaylanmıştır.

Madde 1 – Konu ve Amaç

Bu Sözleşmenin tarafları, tüm insanların haysiyetini ve kimliğini koruyacak; biyoloji ve tıbbın uygulanmasında, ayrım yapmadan herkese, bütünlüklerine ve diğer hak ve temel hürriyetlerine saygı gösterilmesini güvence altına alacaklardır.

Bölüm II – Muvafakat

Madde 5 – Genel Kural

Sağlık alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş olarak muvafakat vermesinden sonra yapılabilir.

Madde 22 – İnsan Vücudundan Alınmış Parçalar Üzerinde Tasarruf

Bir müdahale sırasında insan vücudunun herhangi bir parçası alındığında, bu parça, yalnızca uygun bilgilendirme ve muvafakat alma işlemlerine uyulduğu takdirde, çıkarılma amacından başka bir amaç için saklanabilir ve kullanılabilir.


Hasta Hakları Yönetmeliği
Madde 5;
d) Tıbbi zorunluluklar ve kanunlarda yazılı haller dışında, rızası olmaksızın kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına dokunulamaz.
e) Kişi, rızası ve Bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırmalara tabi tutulamaz.

Madde 12- Teşhis, tedavi veya korunma maksadı olmaksızın, ölüme veya hayati tehlikeye yol açabilecek veya vücut bütünlüğünü ihlal edebilecek veya akli veya bedeni mukavemeti azaltabilecek hiçbir şey yapılamaz ve talep de edilemez.

Madde 21- Hastanın, mahremiyetine saygı gösterilmesi esastır.

Madde 22- Kanunda gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rızaya uygun olmayan bir şekilde tıbbi ameliyeye tabi tutulamaz


Madde 23- Sağlık hizmetinin verilmesi sebebiyle edinilen bilgiler, kanun ile müsaade edilen haller dışında, hiçbir şekilde açıklanamaz

Madde 24- Tıbbi müdahalelerde hastanın rızası gerekir

Anayasa
md.90/son

Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır

md.17/2

Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tâbi tutulamaz.