16-01-2008, 20:29
|
#9
|
|
Katılımcı bayanın,eşinin kendisini aldattığı bayana karşı tazminat davası açıp açamayacağına dair sorusuna Yargıtay"ımız 1960 lı yıllardan bugüne kadar süren ve tekrar eden görüşleri ile olumlu yanıt vermektedir. Genelde aldatan eşe karşı boşanma davası açılıp bu sadakatsizlik nedeniyle manevi tazminat istendiği için ve uygulamada biz hukukçuların da vatandaşları bu hakları konusunda bilgilendirmekte ve uygulamayı yaygınlaştırmakta
eksiği olduğu için konu yeterince bilinmemekte ve işlenmemektedir.
Habibe Hanımın da haklı olarak değindiği gibi en büyük sorumluluk,yasal sadakat yükümlülüğü bulunan eştedir. Ancak,diğer bayanın da,soru sahibi evli bayanın evlilik birliği ile korunan aile çıkarlarına ve değerlerine saygı gösterme borcu yine yasadan kaynaklanmaktadır. Herkes topluma dahil diğer bireylerden,kendisinin manevi değerlerine saygı gösterilmesini istemek ve beklemek hakkına sahiptir.Evli olduğunu bildiği bir erkek ile ilişkiye giren bayan ,onun eşinin manevi değerlerini ve yasal koruma altında bulunan, evlilikten beklemekte haklı olduğu manevi çıkarlarını zedelemektedir. Bu yükümlülüklere aykırı hareket,BK anlamında manevi tazminat borcu doğuracaktır. Böyle bir durumda eşine karşı boşanma davası açabileceği gibi,boşanma davası açmadan sırf bu olaydan ötürü zedelenen kişilik hakları nedeniyle BK hükümlerine göre hem eşine hem de diğer bayana,dilerse birine,dilerse ikisine birlikte manevi tazminat davası açabilir.
Sayın Konuk ;
Böyle bir davayı kazanma şansının yüksek olduğunu,bu soruya cevap olabilecek tartışmalardan
THS Meslektaş Soruları kapsamında tartışılan Kadın,Terk,Aldatma,Manevi Tazminat başlıklı konu kapsamında aktarılan Yargıtay kararlarından ve bu kararların dayandığı görüşlerden izleyebilirsiniz.
|