Mesajı Okuyun
Old 15-01-2008, 15:10   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
10.Ceza Dairesi

Esas: 2006/3882
Karar: 2007/570
Karar Tarihi: 29.01.2007

ÖZET: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu işleyen sanıklar hakkında denetimli serbestlik tedbirinin yanı sıra bir güvenlik tedbiri olan tedaviye de hükmedilmesi gerekir.

(5237 S. K m. 7, 191, 192)

Dava: Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanıklar Mustafa Kemal A. ve Emre Ö. hakkında Aliağa Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, 24.11.2005 tarihinde 2005/75 esas, 2005/389 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanıklar müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği; Yargıtay C. Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 21.03.2006 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Dosya incelendi:

Karar: Sanık hakkında verilen hapis cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında 5237 sayılı TCK. nun 50/1-a maddesinin de uygulandığının karar yerinde gösterilmemesi, mahallinde giderilebilir eksiklik kabul edilmiştir.

Yargılama sürecinin kanuna uygun olarak yapıldığı; aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı; eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı; vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı; eyleme uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,

Ancak:

1- Dosya kapsamına göre; tüm aşamalarda uyuşturucu madde kullandıklarını belirten sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK. nun 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbirinin yanı sıra bir güvenlik tedbiri olan tedaviye de hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

2- 19.12.2006 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5560 sayılı <Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun>la değiştirilen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesinde; kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi hakkında, cezaya hükmedilmeden önce, tedaviye ve/veya denetimli serbestlik tedbirine karar verilebileceği, tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması halinde açılmış olan davanın düşmesine hükmedileceği öngörülmüştür.

Belirtilen bu değişiklik karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca; sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

3- Her bir sanık için yapılan yargılama giderlerinin denetime olanak verecek biçimde ayrı ayrı gösterilerek, tahsiline karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin sanıklardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi,

Sonuç: Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 29.01.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************