Mesajı Okuyun
Old 11-01-2008, 13:14   #7
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Av.Cumhur Mürteza,

İdare Mahkemesi tarafından verilen kararın ilk bakışta hukuka uygun olduğunu düşünüyorum. Yasa'da öngörülen itiraz süresi hak düşürücü nitelikte olduğundan bunun idare tarafından uzatılmasının mümkün olmadığı görüşündeyim. Eğer Sayın Hukukçu55 tarafından belirtilen nitelikte bir içtihat varsa şaşırmamak elde değil.

Bunun yanında kanunu bilmemek mazeret sayılmayacağından İdare tarafından itiraz süresinin yanlış gösterilmiş olmasının müvekkilinize bir hak sağlamayacağını düşünüyorum.

Ancak İdare tarafından yargı yolunun ve dava açma süresinin yanlış gösterilmesinin de bir hukuki sonucu olması gerekir. Bu konudaki yaklaşımım şu:

Kabahatler Kanunu'nun 26. maddesinde "İdarî yaptırım kararı, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde belirtilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda bu hükmün ihlal edildiği açık.

Kanımca böylesi bir ihlal durumunda tebligatın iptaline karar verilerek idari yaptırımın, itiraz gününde tebliğ edilmiş sayılması gerekir. Aksi halde sıklıkla ihlal edilen 26. maddenin hiçbir yaptırımı kalmamaktadır.

Saygılarımla