Mesajı Okuyun
Old 07-01-2008, 22:52   #2
iussy

 
Varsayılan

Merhabalar,

Belki aşağıdaki karar bir işinize yarar. Banka ile kredili taşıt alan kişiyi birlikte mesul tutuyor Yargıtay, ancak sigorta şirketinin hiçbir sorumluluğu olmadığını belirtiyor.

Saygılarımla.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/2129
K. 1999/7005
T. 21.9.1999
DAVA : Taraflar arasındaki İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesince görülerek bozmaya uyularak verilen 16.10.1998 tarih ve 1997/112-1998/1566 sayılı kararın Yargıtay incelenmesi duruşmalı olarak davalılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 21.9.1999 günde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediklerinden, tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı.

Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ömer Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü;

Davacı vekili davalı bankadan kullandığı taşıt kredisi ile aldığı aracın davalı O... Sigorta AŞ.'ye tekrarı otomatikman yenilenmek üzere sigortalandığını, aracın çalındığı halde sigorta bedelinin ödenmediğini ileri sürerek 1.200.000.000 liranın reeskont faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir.

Davalı O... Sigorta AŞ. Vekili, davacının sigorta primlerini ödemediğinden poliçenin hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalı Emlak Bankası vekili, davacının kullandığı kredi ile alınan aracın ilk 1 yıllık dönem için sigorta priminin ödenip ikinci 1 yıllık dönem için sigorta primleri ödenmediğinden sigorta poliçesinin yenilendiğini, yükümlülüklerin davacıya ait olduğunu, bankanın kredi sözleşmesi gereği herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığını savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve b ilirkişi raporuna göre davacının kullandığı kredi sözleşmesiyle satın alınan ve borcun teminatı için rehnedilen aracın davalı banka tarafından diğer davalıya sigorta ettirildiği, bankanın sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca sigortayı yeniletme hakkı bulunduğu, buna dayalı olarak aracın 23.11.1994 - 23.11.1995 tarihleri arasında aracın sigortasının yenilettiği, ancak poliçeyi davacıya tevdi etmediği, bu nedenle davacının primleri beklemediğinden ödeme yapmasının beklenemeyeceği, bankanın primleri ödeyip davacıya dekont edebileceği halde bunu da yapmadığı, sigorta şirketinin de primler tahsil edilmediği halde bankaya ilişkisine istinaden poliçeyi yürürlükte tutması nedeniyle davalıların hasardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.

1- Davacının, davalı bankadan kullandığı taşıt kredisi uyarınca aldığı araç, kredi sözleşmesinin 12. Maddesinin davalı bankaya verdiği yetki gereğince 23.11.1993-23.11.1994 tarihleri arasında 1 yıl süreyle sigortalandığı, priminin de ödenmiş olduğu taraflar arasında çekişmesidir Ancak 23.11.1994-23.11.1995 dönemine ilişkin olarak davalı sigorta şirketi poliçeyi düzenlemiş ve davalı bankaya göndererek yürürlüğe koymuştur. Ne var ki, ikinci 1 yıllık dönem için prim ödenmediğinden, poliçe yürürlükte olmakla beraber, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu başlamamıştır.

Davalı sigorta şirketinin bu durumda kötü niyetli olduğundan da bahsedilemeyeceğinden O... Sigorta AŞ. Yönünden davanın reddi gerekirken, tazminattan sorumlu tutulması doğru değildir.

2- Davalı Emlak Bankası AŞ. ise, kasko sigortası poliçesine göre, dain mürtehin davacı ise sigorta ettirendir. Nitekim, bilirkişi raporuna karşı verdiği itiraz dilekçesinde, acenta konumunda olduğunu belirten davalı bankaya O... Sigorta AŞ. tarafından ikinci 3 yıllık dönem için gönderilen poliçe yönünden bankanın sözleşmenin 12. maddesi uyarınca sigorta ettirme yükümlülüğü bulunmamakla beraber, poliçeyi davacıya bildirmemekle davalı banka keza, davacı da ikinci 1 yıllık dönemi takip etmediğinden müterafik kusurludurlar. Yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın davalılar yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2 no'lu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçların istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine 21.9.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.