Mesajı Okuyun
Old 07-01-2008, 16:11   #2
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

Olayınızla bire bir örtüşmese de fikir vermesi açısından belki yardımcı olabilir.Saygılarımla...


T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 1989/11035
Karar: 1990/6200
Karar Tarihi: 10.04.1990
ÖZET: Dava konusu olay 1 Ekim tarihinde alınan iki bilete ilişkindir yaygın uygulamaya göre piyango bileti üzerindeki imza ortaklığa delalet eder. Davalı şahitlerinin beyanları, hayatın olağan akışına ters düşmektedir. Çünkü idia edildiği gibi bilete ikramiye çıkanın orada bulunanlara ziyafet vermeyi vaadetmesi halinde diğer bilet alanın karşı tarafın biletine imza atmasının makul ve inandırıcı bir nedeni yoktur. Bu olgunun, davacı şahidi V.'in de teyit ettiği gibi ortaklığa delalet ettiği düşünülmeden, tanık beyanları değerlendirilerek davanı reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
(743 S. K. m. 1)
Dava: Taraflar aras
ındaki alacak davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkiki hakim itarafından düzenlenen rapor okunduktan sonnra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Karar: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı nezdinde bulunan ve üzerinde davacının da imzasını taşıyan Milli Piyango biletine çıkan ikramiyenin ortak olduğuna ilişkindir.
Davacı, olay günü birer bilet aldıklarını, karşılıklı olarrak bu biletleri imzaladıklarını, bu imzalamanın karşılıklı ortaklığa delalet ettiğini, davalının nezdindeki bilete ikramiye çıkttığı halde davalının bu ikramiyeden hissesine isabet eden kısmı kendisine vermediğini idida etmiştir.
Davalı ise savunmasında, imzalama olayını kabul etmiş, ancak imzalamanın ortaklığa delalet etmediğini, imza atılmasının ikramiye çıktığında biletlerin satın alındığı sırada hazır bulunan arkadaşlara ziyafet verilmesini amaçladığını belirtmiştir.
Bilet üzerindeki imza davalı tarafından inkar edilmediğine göre, olayda tanık dinlenmesinde hukuka aykırı bir yön yoktur.
Davacı tanığı Veysel imzanın ortaklığı belgelemek için atıldığını söylemiş, davalı şahitleri davalının savunması doğrultusunda beyanda bulunmuşlardır.
TMK.nun 1. maddesi gereğince hakim, kanunun lafzıyla veya ruhiyle temas ettiği bütün meselede kanuna göre; hakkında kanuni bir hüküm bulunmayan meselede ise örf ve adete; örf ve adet dahi yoksa kendisi vazıı kanun olsaydı bu meseleye dair nasıl bir kaide vaz edecek idiyse ona göre hükmedir.
Bu konudaki tanık adedinin fazlalığı onların beyanlarının kabulü için tek başına yeterli neden değildir. Dosya münderecatına göre bilet alınma olgusunu 30 Eylül 1 Ekim tarihlerinde ayrı ayrı gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olay 1 Ekim tarihinde alınan iki bilete ilişkindir yaygın uygulamaya göre piyango bileti üzerindeki imza ortaklığa delalet eder. Davalı şahitlerinin beyanları, hayatın olağan akışına ters düşmektedir. Çünkü idia edildiği gibi bilete ikramiye çıkanın orada bulunanlara ziyafet vermeyi vaadetmesi halinde diğer bilet alanın karşı tarafın biletine imza atmasının makul ve inandırıcı bir nedeni yoktur. Bu olgunun, davacı şahidi Veysel'in de teyid ettiği gibi ortaklığa delalet ettiği düşünülmeden, tanık beyanları yazılı şekilde değerlendirilerek davanı reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 10.4.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************