Mesajı Okuyun
Old 04-01-2008, 12:00   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
24.12.1993 tarih ve Yargıtay 1.HD 1993/12511E-1993/15993 K. sayılı kararı olan varsa gönderirse sevinirim.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1993/12511
K. 1993/15903
T. 24.12.1993
• KARAR DÜZELTME GÖREVİ ( Yerel Mahkemeye Değil Yargıtayın İlgili Dairesine Ait Olması )
• ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM DAVASI ( Karar Düzeltme Yolunun Açık Olup Olmadığının Belirlenmesi )
1086/m.440
743/m.625, 648/3
ÖZET : Karar düzeltme yolunun açık olup olmadığını incelemek Yerel Mahkemeye değil, Yargıtay'ın ilgili Dairesine aittir. Dava konusu taşınmazın paydaşlarından olan davalının, bir kısım yeri duvarla çevirerek "mermer" imalathanesi yaptığı ve diğer paydaşların muvafakatını almadığı durumda yıkıma karar verilmesi doğru ise de, diğer paydaşların kullanımına engel olduğu saptanmadığından davalının taşınmazdan el çektirilmesi sonucunu doğuracak şekilde elatmasının önlenmesine de karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, ( Turhal Asliye Hukuk Hakimliği )nden verilen 12.12.1991 gün ve 372/569 sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 26.4.1993 gün ve 1667/5265 sayılı kararın düzeltilmesi ve karar düzeltme isteğinin Yerel Mahkemece değer yönünden reddine dair 18.8.1993 tarih, 372/569 sayılı ek kararın da ortadan kaldırılması davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Karar düzeltme dilekçesinin süresinde verilip verilmediğini ve dava değeri yönünden karar düzeltme yolunun açık olup olmadığını incelemek Yerel Mahkemeye değil, Yargıtay'ın ilgili Dairesine aittir. HUMK.nun 432/4. maddesinde öngörülen işlemin Yerel Mahkemece kıyasen karar düzeltme isteğine de uygulanması mümkün değildir. Öyle ise, değinilen nitelikteki isteğin incelenmesi ve ek kararla reddedilmesi doğru değildir. Kaldı ki, 2.000.000 lira olan dava değerinin karar düzeltme isteğinin incelenebilmesine olanak sağlayan sınırı oluşturduğu da kuşkusuzdur.

Somut olayda, kayden "Bahçe" niteliğindeki 239 ada,10 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan davalının bir kısım yeri duvarla çevirerek bu kısma "mermer imalathanesi" yaptığı ve böylece taşınmazda intifa tarzının kısmen de olsa değişmesine sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır. Bunu yaparken, diğer paydaşların muvafakatlarını almadığı sonucuna da varılmaktadır. O halde, mahkemece MK.nun 625. maddesi gözetilmek suretiyle yıkıma karar verilmesi doğrudur. Ne varki davacıların müşterek taşınmazdan yararlanmalarının engellendiği ( intifadan men olgusunun gerçekleştiği ) saptanmış değildir. Esasen böyle bir iddiada ileri sürülmemiştir. Bu itibarla, yıkım ( kal' ) ile yetinilmesi ve elatmanın önlenmesi isteğinin ise reddedilmesi gerekirken paydaş bulunan davalının taşınmazdan ilgisini kesmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Anılan hususlar karar düzeltme incelemesi sırasında anlaşıldığından, davalı vekilinin isteğinin HUMK.nun 440. maddesi uyarınca kabulüne ve Yerel Mahkemenin 18.8.1993 tarih, 372/569 sayılı ek kararı ile Dairenin 26.4.1993 tarih, 1667/5265 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, Turhal Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 12.12.1991 tarih, 372/569 sayılı hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx