Mesajı Okuyun
Old 31-12-2007, 15:56   #5
ilke

 
Varsayılan

delil listesini ve eklerini karşı tarafa tebliğ zorunluluğu olduğu gözönünde bulundurulursa, sizin talebinizin delilleri kabul ettiğiniz anlamını taşıması mümkün gözükmese gerekir. karşı tarafın dellillerine karşı beyanlarınızı sunarken bu hususta ısrarcı olursanız hakimin delili dinlemiş olması(keşif yapması) halinde dahi mahkeme kararında bu delile dayanamayacağını düşünüyorum. (kaldı ki kırpılmış bir kasetin boşanma için tek başına yeterli bir delil olduğu kaanaatine varmakda oldukça güç olsa gerek.)

boşanmayla alakasız olmakla beraber hukuka aykırı olarak elde edilen delile ilişkin doktrin görüşlerini de bildiren bir yargıtay kararı sunmak isterim

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1993/19-490
K. 1993/718
T. 17.11.1993
• GARAMETEN PAYLAŞMA ( Kamu Alacağının Tahsili )
• KAMU ALACAĞININ TAHSİLİ ( İştirak Haczi )
• İŞTİRAK HACZİ ( Kamu Alacağının Tahsili )
2004/m.100,101
2918/m.20,21
6183/m.54,64,77
ÖZET : Olayda araç, 31.5.1990 tarihinde haczedilmiş ve 26.11.1991`de satılmak suretiyle paraya çevrilmiş, alacaklı vergi dairesinin haczinin ise bu tarihten önce trafik kaydına işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı vergi dairesinin 31.5.1990 tarihli hacze iştirak ettirilerek, satış bedelinin garemeten paylaştırılması gerekmektedir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "derece kararına itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gaziantep İcra Tetkik Merciince itirazın reddine dair verilen 3.2.1992 gün ve 1991/975 E. - 1992/81 K. sayılı kararın incelenmesi muteriz ( davacı ) vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 18.1.1993 gün ve 1992/11300 E - 1993/54 K. sayılı ilamı: "... 6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54. maddesinde, süresinde ödenmeyen amme alacağının cebren tahsili yoluna gidilerek, borçlunun borcuna yetecek mallarının haczedileceği, 64. maddesinde haciz muamelelerinin tahsil dairesince düzenlenen onaylı haciz zabıt varakasına dayanılarak yapılacağı, 77. maddesinde de menkul malların haczinin yapılış biçimi açıklanmış bulunmaktadır.

2918 sayılı Yasanın 20/D maddesinde, araç alım satımının geçerliliği, işlemin noter kanalıyla yapılması koşuluna bağlanmış olmakla, anılan hüküm karşısında aracın haczinin trafik kaydına işlenmesiyle, haciz gerçekleşmiş olur. Yine 6183 sayılı Yasanın 21. maddesinde, amme alacaklarında rüçhan hakkı düzenlenirken, 3. kişilerce haczettirilen mallar, paraya çevrilmeden önce o mal üzerine amme alacağı için de haciz konulursa bu alacağın hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin aralarında garemeten paylaştırılacağı ön görülmüştür.

İcra İflas Yasası`nın hacze iştiraki düzenleyen 100. ve 101. maddeleri yanında bu konuda özel düzenlemeler getiren ve anılan genel hükümleri tamamlayıcı nitelikte bulunan yasa hükümlerinin de gözönünde tutulması gerekir.

Somut olayda araç, 31.5.1990 tarihinde haczedilmiş ve 26.11.1991`de satılmak suretiyle paraya çevrilmiş, alacaklı vergi dairesinin haczinin ise bu tarihten önce trafik kaydına işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı vergi dairesinin 31.5.1990 tarihli hacze iştirak ettirilerek, satış bedelinin garemeten paylaştırılması gerekmekte olup hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararını süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Muteriz ( davacı ) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile karar verildi.