Mesajı Okuyun
Old 28-12-2007, 13:31   #1
ISTANAZ

 
Varsayılan sebepsiz zenginleşme mi, sözleşmeye dayanarak rücu mu?

A ve B bir şirkette ortaktır. Ortaklık devam ederken şirket kredi kullanmıştır. A'nın babası kredi sözleşmesine şahsen kefil olmuş, ayrıca gayrimenkulünü ipotek etmiştir. Daha sonra A şirketteki hisselerini devretme yoluna gitmiştir. A, B, ve temsilcisi oldukları şirketlerin taraf olduğu bir sözleşme yapmışlar. Sözleşmeye göre...../...../.....tarihine kadar A'nın babasının dairesi üzerindeki ipotek kaldırılacaktır. Bunu şirket ve B yapacak. Bunun teminen şirket ve B, A ya bir çek vermiştir. Çek tutarı ipoek tutarı kadar. Çek belirtilen tarihten önce kullanılmayacak. Şirket ipoteği kaldıramadığı gibi kredi borcunu da ödememiştir. Bunun üzerine A babası aleyhine herhangi bir takibat olmaması için kredi borcunu ödemeye başlamış, ödemelere devam etmektedir. Ödediği tutar verilen çek bedelinin de üzerindedir. Ödemelerin bir kısmını yetkilisi olduğu başka bir şirket hesabından bir kısmını da şahsen yapmıştır. Bu durumda yapılan bu ödemeleri borçlu şirket ve B'den hangi hükümlere göre istemeli? İlk ödemeler Mart 2007 de yapılmaya başlanmış ve devam etmiş. Zamanaşımı yönünden de değerlendirebilirmisiniz?