27-12-2007, 23:10
|
#20
|
|
Haciz sırasında bıçak çekilmemiş olmak sizin tabirinizle hukukçu takılmak değildir. Hukuk uygulayıcıları hukuksuzluklarla en çok yüzleşen kimselerdir ve onlar bütün bunlara karşın hukuka bağlı kalmak zorunda olan insanlardır. Masa başında çalışan diye tabir ettiğiniz hukukçular da o zorlukları yaşamayıp bilen ve bu zorlukların aşılması için kafa yoran ve yine hukukun üstünlüğüne inanan kişilerdir. Böyle bir ayrımı kabul etmiyorum. Uygulayıcı veya değil, ortak noktamız hukukçu olmaktır, hukuka bağlı olmaktır.
Evet hiç kolay değil. Kolay olmamasının iki nedeni var. Birincisi tüm fiili zorluklara karşın mesleğini sürdürmek, ikincisi her şeye karşın meslek onurunu ezdirmeden, hukukun üstünlüğünden sapmadan iş yapmak gerektiği için zor.
Ölen çocuğun ölmemesi için işkence ile ifade alınmasının zorunlu olmasını, gerekmesini haklı bir şey olarak ileri sürmenizi anlayamıyorum. İşkenceden başka bir yolla ifade alamayan kişiler bıraksınlar o zaman yaptıkları işleri. İşkence dışında doğruya ulaşamayacağını düşünenler, psikolojiyi, değişik sorgu yöntemlerini bilmeyenler, "insan"ı tanımayanlar bıraksınlar ve mesleğimiz onuruyla yürüsün ve hukukun üstünlüğüne doğru yol alalım.
|