Mesajı Okuyun
Old 27-12-2007, 16:30   #2
Av. Ahmet GÜÇ

 
Varsayılan

T.C.

DANIŞTAY

8. DAİRE

E. 1997/3900

K. 1997/4049

T. 18.12.1997

• VEKİLE TEBLİGAT YAPILMAMASI ( Davanın Süre Aşımından Reddine Karar Verilemeyeceği )

• DAVANIN SÜRE AŞIMINDAN REDDİNE KARAR VERİLEMEYECEĞİ ( Vekile Tebligat Yapılmaması )

• AVUKATA TEBLİGAT YAPILMASI ZORUNLULUĞU ( Davanın Süre Aşımından Reddine Karar Verilemeyeceği )

7201/m.15


ÖZET : Vekille takip edilen işlerde avukata tebligat yapılması zorunlu olduğundan; avukatın gösterdiği adrese tebligat yapılmamışsa süre aşımından davanın reddine karar verilemez. İstemin Özeti: Davacı şirketin ... İli ... Meydanı ile sebze hali arasında bulunan işyerinin il umumi hıfzıssıha kurulu kararına dayanılarak iki ay içinde eski sanayi bölgesine taşınmasına ilişkin olarak tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı; dava konusu 28.11.1996 gün ve 11 sayılı işlemin 26.12.1996 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacı şirket vekilince 31.12.1996 tarihli dilekçeyle bu işlemin kaldırılması için davalı idareye başvurulduğu, bu başvurunun 7.1.1997 gün ve 30 sayılı belediye encümeni kararı ile reddedildiği, red işleminin 29.1.1997 gününde tebliğ edilmesi üzerine 14.4.1997 tarihinde kayda giren dilekçeyle davanın açıldığının anlaşıldığı, bu durumda 28.11.1996 günlü işlemin kaldırılması yolundaki 31.12.1996 tarihli başvuruya kadar geçen 4 günlük süre de hesaba katılmak suretiyle en geç 26.3.1997 tarihinde dava açılması gerekirken, 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 14.4.1997 tarihinde açılan davanın incelenmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle süre aşımından reddeden, Samsun İdare Mahkemesinin 9.7.1997 gün ve 772 sayılı kararının; vekille takip edilen işlerde tebligatların vekile yapılmasının esas olduğu, işleme karşı yapılan itirazda ... - ... olarak adres bildirildiği halde şirketin ... adresine tebligat yapıldığı, bunun usulsüz bir tebligat olup davanın süresinde açıldığı öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi Y.B.`nin Düşüncesi: Dava konusu nihai işlem davacı vekilinin gösterdiği adrese tebliğ edilmediğinden davacı vekilinin öğrenme tarihi esas alınarak açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır. Bu nedenle idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı A.Ö.`nün Düşüncesi: Davacıya ait işyerinin iki ay içinde sanayi bölgesine taşınmasına ilişkin işlemden doğan davanın süre aşımı yönünden reddi yolundaki idare mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemle kaldırılması istenen işyeri davacı şirketin ... İlindeki irtibat bürosudur.
Şirketin vekilinin ise ...`da mukim olduğu ve belediyeye verdiği itiraz dilekçesinde ...`daki adresini tebligat adresi olarak gösterdiği anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununa İlişkin Tebligat Tüzüğünün 15. maddesinde vekil vasıtasıyla takip edilen işlerden tebliğin vekile yapılması zorunluluğu getirilmiş, aynı Tüzüğün 51. maddesinde ise usulüne aykırı tebliğ halinde muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği kurala bağlanmıştır.
Olayda, davacı şirket vekilinin itirazına ilişkin belediye encümen kararının yukarıda açıklanan mevzuat hükümlerine aykırı olarak şirket vekiline değil ...`daki irtibat bürosuna tebliğ edildiği tartışmasızdır.
Bu durumda usulüne aykırı bu tebligattan ötürü dava dilekçesinde belirtilen öğrenme tarihinin esas alınarak işin esasının incelenmesi gerekirken davanın yazılı gerekçe ile reddinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyize konu kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.
Türk milleti adına hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, davacı şirkete bağlı ...`daki işyerinin il umumi hıfzıssıhha kurulu kararına dayanılarak iki ay içinde eski sanayi bölgesine taşınmasına ilişkin olarak tesis edilen belediye işleminden doğmuştur.
İdare mahkemesince davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tebligat Kanununun vekile ve kanuni mümessile tebligat başlıklı 11. maddesinde, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı hükme bağlanmış Tebligat Tüzüğünün 15. maddesinde de, kanuna paralel bir düzenlemeyle vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu`nun kararların sanıklara tebliğ edilmelerine dair hükümleri saklı kalmak üzere tebliğin vekile yapılacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin ... İli, ... ile sebze hali arasında bulunan işyerinin il umumi hıfzıssıhha kararına dayanılarak iki ay içerisinde eski sanayi bölgesine taşınmasına dair ... Belediye Başkanlığının 28.11.1996 gün ve 11 sayılı işleminin, 26.12.1996 gününde davacı şirkete tebliğ edildiği, davacı şirket vekilince 31.12.1996 günlü dilekçeyle bu işlemin kaldırılması için davalı idareye başvurulduğu ve yazışma adresi olarak ...-... adresinin gösterildiği, bu başvurunun 7.1.1997 gün ve 30 sayılı belediye encümeni kararı ile reddedildiği, bu kararın 29.1.1997 tarihinde davacı vekili adına fakat davacı şirketin ... adresine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı esas olduğu halde, bu yasal düzenlemelere aykırı olarak son tebligatın yani itirazın reddine ilişkin işlemin davacı adına, fakat gösterdiği adrese tebliğ edilmediği açıktır.
Bu durumda davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü gerektiğinden, bu tarih esas alınarak açılan davada süre aşımı bulunmamaktadır.
Bu itibarla idare mahkemesince işin esasına girilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle Samsun İdare Mahkemesi kararının BOZULMASINA ve dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine 18.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.
danx