Mesajı Okuyun
Old 05-12-2007, 17:11   #9
Nusret

 
Varsayılan Dava derdest iken işe davetin sonuçları üzerine fikir yürütmeler

Bu konu ile ilgili "sınırsız" mahlaslı arkadaşa gönderdiğim özel mesajı, foruma katkı olsun diye buraya da yazıyorum. Mesaj şöyleydi:

"Yardımlaşmanın tek sınırı, bilgi dağarcığımız ve takatimizdir. Bu nedenle hazır takatimiz varken yardımlaşmaya devamda fayda var.

1-Dava derdest iken işverenin işçileri işe çağırması ve işçilerin de bu çağrıya uymaması durumunda, dava masrafı ve vekalet ücreti bakımından davanın devam edip etmeyeceği konusu tartışmalıdır. Benim düşüncem, davanın bu konularda karar verilebilmesi için, ki bu kararın yine feshin iptali yönünde olması olması gerekir, davanın devam etmesinin gerektiğidir. Fakat bu düşüncenin şöyle de bir handikapı var. Her ne kadar, işveren işçileri dava derdest iken çağımasaydı da, dava karara çıkıp kesinleştikten sonra kararın kesinleşmesi üzerine işçinin başvurusu sonrasında çağırsaydı ve işçi bu aşamaları yaşadıktan sonra işe gitmeyip işvereni iptal edilen feshe bağlı ücret e tazminat borçlarından kurtarsaydı, elimizde hiç olmazsa kazanılmış bir davadan dolayı yargılama giderleri ve vekalet ücretinin işverene yükletildiği bir karar olacaktı. Fakat, işverenin bu kararı beklemeden yaptığı girişim üzerine, böyle bir kararın verilmesini gerektirecek bir ihtimal (işçinin iptal edilecek fesih sonrasında işe geri dönmesi) de ortadan kalkmış bulunmaktadır. Dolayısıyla, bu kararın dayanağı da kalmamış olmaktadır. Bu nedenle, artık işe iade davasında işçinin haklılığı da sözkonusu değildir, dava derdest iken işverenin çağrısına olumsuz cevap verilmesi işçinin işe başlayacağı ihtimalini ortadan kaldırdığı için davadaki haklılığı da sözkonusu olamaz şeklinde bir görüş de öne sürülebilir. Ki bu da yabana atılacak bir görüş değildir. Fakat, yineleyeyim, benim görüşüm, işçi haksız gözükse bile gerçekte haklıdır. Çünkü ben pozitivist değilim ve işçinin haksız gözükmesine neden olan olaylar yine işçiyi cendere altına alan bu haksız üretim ilişkileridir (bazıları buna endüstri ilişkileri diyor). Örneğin, işçi, aradan çok uzun bir zaman geçtiği ve daha iyi bir iş bulduğu için veya geri döndüğünde asla bir huzur bulamayacağı için işe başlamak istemeyebilir. Bu durumda işverenin geçersiz ve/veya haksız feshi yanına kar mı kalsın?!

2-Bu süre konusunu karıştırıyorsunuz. 10 günlük süre işverene değil işçiye tanınmış bir süredir ve işçinin işe başlaması için değil, işe başlamak için işverene başvurma hakkını kullanacağı, yani işe iade prosedürünü başlatacağı bir süredir. Bu başvuru işçi tarafından yapıldıktan sonra işverenin bir aylık süresi vardır, başvuruyu kabul veya açık ya da zımni olarak red konusunda. İşverenin başvuruyu kabul etmesi üzerine işçinin ne kadar sürede işe başlayacağı ise ayrı bir tartışma konusudur ve bu konudaki görüşlerimi sizin de katıldığınız bir başka tartımada yazmıştım hatırlarsanız.

3-Toplu işe iade davalarından sonra işverene ihtarnamenin her işçi için ayrı ayrı gönderilmesi tabii ki gerekmez ve fuzuli bir masraftır. Tek bir ihtarname içine İhtar edenler başlığına bütün işçilerin adı ve açıklamalar kısmına da dava vs. bilgileri ayrı ayrı yazılmak ve müstenit olarak hepsinin vekaletnamesi konulmak suretiyle tek bir ihtarname de gönderilebilir ve böyle de yapılmalıdır. E-mail adresinizi verirseniz benim yazdığım bir ihtarmaneyi size gönderebilirim. Unutmayın, postayı eğer bulunduğunuz ilde varsa 169-Alo Post ile göndermenizde fayda var. Cevabı, 10 işgünü dolmadan geliyor ve postada bir aksaklık olmuşsa müdahale ederek telgraf vb. gibi diğer araçları kullanmanıza zaman kalmış oluyor.

4-İşe başlamak için işyerine gittiğinizde böyle bir engelle karşılaşırsanız, tespit için Noterliğe başvurursunuz. Bazı noterler bunu kabul etmiyor, kabul edeni bulursunuz. Bulamazsanız da birkaç tane kendisinden şüphe edilemeyecek şahit götürürsünüz. Hemen akabinde de ihtar çekersiniz."


Ayrıca bir hususu daha belirteyim. İşçinin işe davet üzerine işe başlamaması durumunda iş sözleşmesini kendisinin feshetmiş olacağına ilişkin doktrindeki azınlık görüşü, Yargıtay 9. HD tarafından kabul görmemiştir. Ama bir kararda buna yönelik bir üyenin muhalefet şerhi yazdığını da gördüm, okudum. Fakat baskın görüş, iş sözleşmesinin, sanki işe başvuru hiç yapılmamış gibi sonuç doğuracağı ve sözleşmenin baştan beri geçerli nedenle feshedilmiş sayılacağı yönündedir.