Mesajı Okuyun
Old 02-12-2007, 02:38   #2
hakarar

 
Varsayılan

Öncelikle, ölüm sonrasında, bono alacaklısı durumuna gelen mirasçıların durumunu irdelemek gerekiyor. Mirasçılar, murislerinin lehdarı olduğu senet üzerinde, iştirak halinde yani elbirliği ile maliktirler ve bu nedenle de; gerek taşınır/taşınmaz mal devrinde, gerekse alacak devrinde, elbirliği mülkiyetinin koşullarına uyulmalıdır. Somut olayımızda da, söz konusu bononun devri, yine ciro yolu ile yapılabileceğinden ve tüm mirasçılar elbirliği halinde malik olduklarından, tümünün cirosu gerekecektir.
Tümünün cirosu var olduğuna göre, bononun teslim edildiği üçüncü kişi artık yetkili ve meşru hamildir ve buna ilişkin tüm hakları kullanabilir.
Senet borçlusu ise, senedi ciro yolu ile eline geçirmiş olan bu kişiye karşı, ancak senet metninden kaynaklanabilecek olan savunmaları ya da senedin düzenlenmesinde konusu suç oluşturan bir eylemin varlığı ile; yani, senedin zorla alındığı, kumar borcuna karşılık verilmiş olduğu ya da üzerindeki imzanın sahte olduğu v.b. gibi,iddiaları ileri sürebilir.
Bunların dışında, senedin devri, ALACAĞIN TEMLİKİ şeklinde değil, CİRO yolu ile olduğundan, alacağın temlikinden kaynaklı def'ileri, üçüncü kişiye karşı ileri süremez, kanısındayım.
Yararlı olabildiğimi umarak ve iyi çalışma dileklerimle...