Senet üzerindeki her türlü tahrifat, tağrir (bozma, ekleme, düzenleme) resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturur. Senetteki tarihle dahi oynanmış olsa, o bile başlı başına bir suçtur;çünkü senet vasfını kaybetmiş bir belgenin zamanaşımından kurtulmak ve borçluyu zarara uğratmak maksadı ile bu işlemin yapıldığı ortaya çıkar. Miktardaki oynamayla ilgili olarak ceza hukukunda olay tanıkla dahi ispat edilebilir. Asıl borç miktarın ne olduğu senedin ne şekilde tanzim edildiği, adli tıp bilirkişi raporu ve alacaklı sahteciliğe itiraz etse bile tevilli ikrar görülerek sahte senet düzenleyen hakkında kamu davası açılabilir. Ayrıca sahtecilik yüzkızartıcı suç niteliğindedir. Senet üzerindeki tahrifattaki yazı alacaklıya ait olmasa bile, evrakta sahtecilik suçu oluşur, zira buradan yarar sağlayan kişinin alacaklı olduğu savcılığın iddianamesinde her zaman gözönüne alınır.Borçlu senet metnini doldurarak imzaladı ise ve senetteki yazılar borçlunun el ürünü ise senetteki tahrifatı borçlu kolaylıkla ispat edebilir.Borçlu yapılan incelemeye itiraz ederek (belirli bir süre içinde) ikinci bir inceleme yaptırma talebinde bulunabilir.
Borçlunun senedin sahte olduğuna dair açacağı menfi tespit davasında sadece imza değil, tüm senet metni incelenecektir. Senedin tanzim maksadını da borçlunun belirlemesinde fayda var.Borçlunun-Senedi tanzim ederken yanında bulunan şahitleri varsa bu davada şahit de dinletebilir.Önce sahteciliğin nasıl meydana getirildiğini mantıklı olaylar dizisi ile açıklamak gerekir..Hakim ikna olursa tanıkların dinlenmesine karar verecektir.Senede karşı senetle ispat kuralı olduğundan tanık dinleme halleri kanunla sınırlandırılmıştır (hata,hile,ikrah,gabin v.s.)Borçlu yargılama sonucu senedin sahteliğini ispat ettiği takdirde senette sahtecilik suçunu işleyen alacaklıya karşı maddi ve manevi tazminat davası açıp uğradığı zararın tazminini isteyebilir.Taşınmazı satın alan iyi niyetli malikin haklarına halel gelmez.