Mesajı Okuyun
Old 19-11-2007, 13:58   #277
SINIRSIZ

 
Varsayılan

Ben üniversite sınavına girdiğim zaman avukat,öğretmen ve gazeteci olmak istiyordum. Avukatlık benim için, 5 yaşından beri süregelen bir hayaldi. Muhakeme yeteneğimin iyi olduğu bu yüzden de avukatlığın tam bana göre bir meslek olduğu söylenirdi. Çok başarılı bir avukat olacağımdan emin olan ailemizdeki diğer avukat büyüklerimiz mütemadiyen bunu söyleyip dururlardı.Ve ben dayatma bir istekle sürekli ama sürekli dava filmleri izleyerek büyüdüm. Hayallerimde hep amerika mahkemeleri ve amerikada avukatlık vardı. Fakat türkiyede yaşıyordum ... Üniversite sınavına gireceğim yıl bunu farkettim. Ben amerikada ki avukatlığa aşıktım. Burda bambaşka olabilirdi. O yüzden gazetecilik ve öğretnelik düşünmeye başladım. Fakat yine o büyüklerimiz bana, sen hukuk kazan, istersen gazetecilik yapabilirsin dediler. Zaten bir çok gazeteci aslında hukukçu dediler. Öğretmenliğin ise benim girdiğim dönemde esamesi okunmuyordu. En iyi öğretmenlik puanları bile o zamanlar hukuğun çok çok altındaydı. Ve bu yüzden puanlarımı heba etmemeliydim. Zaten formasyon alarak hukuğu bitirince öğretmen de olabilirdim.

Fakat üniversiteyi tam bitireceğim yıl formasyon kalktı.. Bir dönem bile olsa öğretmenlik yapmalıyım oysa.. yoksa içimde kalacak... Gazetecilik ise çok uzak bir hayal artık benim için. Fakat her başarılı, genç dünyayı dolaşan bir gazeteci gördüğümde içim titriyor, heyecanlanıyorum...
Pişmanmıyım peki ? sanırım hayır.. gazeteci ya da öğretmen olsaydım o zamanda avukatlık içimde uhde olarak kalacaktı.. ve hukukçu olmak güzel bir şey.. Ama amerikan filmleriyle uzaktan yakından alakası olmadığını itiraf etmeliyim..