Mesajı Okuyun
Old 03-08-2004, 17:52   #3
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Değerli izleyenler, sevgili Meslektaşlarım;

Meslekte belirli bir yol kat eden yargıç, avukat tüm meslektaşlar savcıların yargılama sırasında hukuka ve usule aykırı tutum ve davranışları ile karşılaşmışlardır. En bilinen davranış HÜKÜM SIRASINDA CUMHURİYET SAVCISININ AYAĞA KALKMAMASI ve MÜZAKERE SIRASINDA SALONDA BULUNMASIDIR.

Belki aksaklık yargılama hukundaki yapılanmadan gelmektedir. Eski Yunan da ve günümüzde bazı ülkelerde itham sistemi geçerlidir. Yani davacı, şikayetçi iddiasını ceza davasında kanıtlamak yükündedir.

(Eski Yunan'da Heiania Halk Mahkemeleri’nde savcılık yapısı bulunmamaktaydı. Bu nedenle hukuk davalarında olduğu gibi ceza davalarında da yurttaşların şikayetçi oldukları davaları kişisel suçlama biçiminde kendilerinin açmaları gerekmekte idi.)

Bütün bunlara rağmen yargılamayı yöneten yargıcın bu duruma müsaade etmemesi, avukat arkadaşımızın mutlaka müdahale etmesi gerekmektedir. Ve doğal olarak bir evvelki görevi savcı olan duruşma yargıcı hukuka ve usule aykırı davranan savcıya ne kadar müdahale eder, bilinmez?

Biz de bir alışkanlık vardır. Olaylardan soyut bahsederiz.
Benimde geçenlerde başıma böyle bir olay geldi.
Der.
Yer ve zaman belirtmeyiz.

Belki aksaklıkları, hukuk dışı yaşananları somut yer ve mahkemesini belirterek aşabiliriz.

Benim savunman olarak görev aldığım ceza davalarında Cumhuriyet Savcıları 1,2 istisna dışında hüküm okunurken ayağa kalkmıyorlar.
Tüm izleyenlerin bilgilerine...