18-11-2007, 13:29
|
#21
|
|
konu yine herzaman ki gibi dönüp dolaşıp Avukatlarla savcılar arasında ki üstünlük savaşına geldi.Eğer bir savcı bizi kendi odasında aşağılama cürretine kapılıyorsa sizinde orada kendinizi savunma hakkınız doğmaktadır.Bizim hocalarımız herzaman bunu bize söylemişlerdir."Kendi hakkınızı savunmadan başkalarının hakkını savunamazsınız."Siz eğer müvekkilinizin önünde küçük duruma düşerseniz ve cevap vermzseniz adamlar "Savcının büyüklüğüne bak hele Avukatı nasıl azarladı,Avukat ses bile çıkaramadı" derler.Ve olan yine insanların bizim mesleğe olan bakış açılarına olur.Kimse unutmasın ki neredeyse bütün hakim ve savcılar emeklilik günlerinde Avukatlık yaparak geçimlerini sağlamaktadırlar.Bizim burada da var.İş yine bize düşüyor.
Bazı avrupa ülkelerinde Hakim-savcıların en az 5 yıl Avukatlık yapanların arasından seçildiğini hepimiz biliyoruz.Fakat bizim ülkemizde durum tam tersi.24-25 yaşında hakim veya savcı olan arkadaşlarımızın nasıl hatalar yaptıklarını ve bunun yüzünden dosyaların hatalı kararlarla sonuçlandığını ve bunun neticesinde yine insanların hukuk ve adalet kavramına olan bakış açılarının gün geçtikçe azaldığını biliyoruz.Bütün vatandaşlar artık adliyelere gitmek istemiyor,hukuk dışı yöntemlere başvuruyorlar.Acaba soruyorum:
Bunun nedeni Avukatlar mı, yoksa Türkiye'yi sürekli AİHM'de mahkum ettirecek kadar yanlış kararlar veren Hakim-savcılar mıdır?
|