Mesajı Okuyun
Old 16-11-2007, 19:57   #9
OLCAYK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hakan68
kaza sonrası her ıkı tutanakta elımde mevcut... ve herhangibır kusur oranı yazılmamıstır. tutanagı aktarıorum ...

"ktk nun 84maddesınde yer alan sürücü kusurlarına ait diğer kusurlardan 47/1-d maddesını ıhlal ettıgı kanaatıne varılmıstır" sankı sürücüye isnat edecek bir kusur bulamayıp ekstra olarak bu maddelerı yazmışlar gıbıme geldi... bılmıorum sız ne dersınız...

Sayın hakan68, Kanun maddesi

Trafik İşaretlerine Uyma
Madde 47 - Karayollarından faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre;
d) Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar, şeklinde. Dolayısıyla müvekkilinize atfedilen kusurun tam olarak ne olduğu konusunda bir kesinlik yok gibi. Ben kararları ekliyorum umarım işinize yarar.
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/11793

K. 2005/9308

T. 5.10.2005

• KARAYOLUNDAKİ BOZULMADAN DOLAYI ARACIN UĞRADIĞI ZARAR NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( Belediyenin Tacir Niteliğinin Bulunmaması - Zorunlu Kamu Görevi Dolayısıyla Meydana Gelen Zararın Hizmet Kusuru Sonucu Doğmuş Olması ve İdari Yargının Görevli Olması )

• TİCARİ İŞ NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Belediyenin Zorunlu Kamu Görevi Niteliğinde Bulunan Karayollarının Bakım ve Onarımını Yapmaması Nedeniyle Araçta Meydana Gelen Hasardan Dolayı Tazminat Yükümlülüğü - Görevli Yargı Yolu )

• HİZMET KUSURU SONUCU MEYDANA GELEN ZARARDAN DOLAYI BELEDİYENİN TAZMİNAT SORUMLULUĞU ( Belediyenin Tacir Sayılmaması ve Zarara Sebep Olan İşin de Ticari İş Niteliğinde Olmaması - Tazminat Davasında Görevli Yargı Yolu )

• GÖREVLİ YARGI YOLU ( Belediyenin Hizmet Kusuru Sonucu Üçüncü Kişilere Verdiği Zarardan Dolayı Açılan Tazminat Davasında - Belediyenin Sorumluluk Alanındaki Karayolundaki Çökme Nedeniyle Davacı Aracının Hasara Uğraması )

2577/m.2

1580/m.15

6762/m.3,11,12/11,14,18/2

ÖZET : Dava, davalı Belediye'nin sınırları içerisinde bulunan yolun çökmesi nedeniyle davacının selefine ait aracın logar kapağına çarpması sonucu hasarlandığı maddi olgusuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa davalı, TTK.'nun 3 ncü, 11 nci, 12/11 nci, 14 ncü, 18/2 nci madde hükümleri karşısında, tacir değildir ve haksız eylemi de ticari iş niteliği taşımaz. Nitekim, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 15 nci maddesi uyarınca, belediyelerin sorumluluğunda bulunan karayollarının bakım ve onarımı da belediyenin görevleri arasındadır. Belediyenin bu zorunlu kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş olacağından, tazminat davasının davalı bakımından çözümlenme yeri, idari yargı merciidir. O halde, mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine kararı verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada K. Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.06.2004 tarih ve 2003/980-2004/527 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı sigorta vekilinin, TTK.'nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı rücu davası sonucunda, mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı Belediye'nin sınırları içerisinde bulunan yolun çökmesi nedeniyle davacının selefine ait aracın logar kapağına çarpması sonucu hasarlandığı maddi olgusuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı, TTK.'nun 3 ncü, 11 nci, 12/11 nci, 14 ncü, 18/2 nci madde hükümleri karşısında, tacir değildir ve haksız eylemi de ticari iş niteliği taşımaz. Nitekim, 1580 sayılı Belediyeler Kanunu'nun 15 nci maddesi uyarınca, belediyelerin sorumluluğunda bulunan karayollarının bakım ve onarımı da belediyenin görevleri arasındadır. Belediyenin bu zorunlu kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş olacağından, tazminat davasının davalı bakımından çözümlenme yeri, idari yargı merciidir. Zira, Kamu hizmetini görmekle yükümlü olan davalı idare, kural olarak özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Davacının iddiası, hizmet kusurundan kaynaklanan zarara ilişkin olup, böyle bir davanın, İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun'un 2 nci maddesi hükmü uyarınca davalı idare aleyhine tam yargı davası olarak açılması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/12752

K. 2003/5333

T. 22.5.2003

• SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN RÜCUEN TAZMİNAT ( Hizmet Kusuru - Zarar Sorumlusuna Karşı Tazminat Davasının İdari Yargıda Açılması Gereği )

• BELEDİYENİN SORUMLULUĞUNDA BULUNAN KARAYOLLARI ( Bakım ve Onarım Görevinin Belediyeye Ait Olduğu - Mecburi Kamu Görevi Nedeniyle Meydana Gelen Zararlar Hizmet Kusuru Sayıldığından Tazminat Davasının İdari Yargıda Görülmesi Gereği )

• HİZMET KUSURU ( Mecburi Kamu Görevi Dolayısıyla Meydana Gelen Zarar - Hizmet Kusuru/İdari Yargı )

• YARGI YOLU UYUŞMAZLIĞI ( Belediyenin Sorumluluğunda Bulunan Karayolundan Kaynaklanan Zararın Tazmini - Mecburi Kamu Görevi Nedeniyle Meydana Gelen Zararlar Hizmet Kusuru Sayıldığından Tazminat Davasının İdari Yargıda Görülmesi Gereği )

2577/m. 12, 13

1580/m. 15

ÖZET : Belediyenin bu mecburi kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş alacaklarından, tazminat davasının çözümlenme yeri, idari yargı merciidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Gebze Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10.04.2001 tarih ve sayılı 2000/1057 - 2001/390 kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, yok üzerinde bulunan çukura, müvekkil şirkete kasko sigortalı aracın alt kısmının çarpması sonucu meydana gelen hasar bedelinin sigorta ettirene ödendiğini, davalının olayın meydana gelmesinde % 75 oranında kusurlu bulunduğunu ileri sürerek, kusur oranına göre ( 331.578.750 ) TL.nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, olayın meydana gelmesinde yol üzerindeki çukurun % 50 oranında etkili olduğu, davalı belediyenin hizmet kusuruna göre ( 195.437.634 ) TL talep edilebileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Bu tür davalarda, sigortalının zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını idare mahkemesinde açmalıdır. Belediyeler Kanunun 15.maddesi uyarınca, belediyelerin sorumluluğunda bulunan karayollarının bakım ve onarımı da belediyenin görevleri arasındadır. Belediyenin bu mecburi kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş alacaklarından, tazminat davasının çözümlenme yeri, idari yargı merciidir. Bu itibarla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı belediye başkanlığı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/5430

K. 2005/2320

T. 10.3.2005

• TRAFİK KAZASI ( Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Tazminat Talepli Dava İdari Yargıda Açılması Gereği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Trafik Kazası - Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Davanın İdari Yargıda Açılması Gereği )

• GÖREV ( Yol Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Bu Eylemi Hizmet Kusuru Olup Tazminat Talepli Davanın İdari Yargıda Açılacağı )

• HİZMET KUSURU ( Yol Yapımı Tamamlanmayan Yolu Trafiğe Açarak Kazaya Neden Olan Karayolları Genel Müdürlüğünün Eylemi - Tazminat Talepli Davanın İdari Yargıda Açılacağı )

2918/m.85

2577/m.2

1086/m.7

ÖZET : Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün henüz yapımı tamamlanmayan yolu trafiğe açarak kazaya neden olduğu iddia edilmiştir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü genel müdürlüğün karayollarının bakımı ve onarımı sırasında verdiği zararlar özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan davaların idari yargıda açılması gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Şile Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.05.2003 tarih ve 2000/181-2003/151 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.L. düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin babası R'nin, dava dışı arkadaşının aracında yolculuk yapmakta iken, davalılardan M'nin, diğer davalı H'nin maliki olduğu, davalı sigorta şirketlerinin trafik sigortacısı bulundukları araçların çarpışması sonucunda yaşamını yitirdiğini, davalılardan müteahhit B. İnşaat Tic. ve San. AŞ.'nin yola döktüğü mıcırı temizlememesinin ve henüz yol yapımı ikmal edilmeden yolun trafiğe açılmasının kazanın oluşmasında önemli rol oynadığını, davacının maddi ve manevi yönden zarara uğradığını ileri sürerek, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğu ve manevi tazminat isteminden sorumlu olmadıkları gözetilerek, 9.500.000.000.- Lira maddi, 10.000.000.000.- Lira manevi tazminatın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan M. ve H., B. İnşaat Tic.ve San. AŞ. ve C. Sigorta AŞ. ( ayrı ayrı ) vekilleri, davanın reddini istemiştir.
Davalı A. Sigorta A.Ş. vekili, aktüerya hesabı doğrultusunda davacıya 807.391.000.- Lira ödeme yaptıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili, hizmet kusuruna dayalı açılan davada yargı yolu itirazında bulunarak, öncelikle görev ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, olayda davalılardan M'nin 6/8, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2/8 oranında kusurlu oldukları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü 7.573.427.513.- Lira maddi, 4.000.000.000.- Lira manevi tazminatın belirlenen kusur oranlan doğrultusunda, davalılardan M., H. ve Karayolları Genel Müdürlüğü'nden temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, davalı A Sigorta AŞ. tarafından davacıya 807.391.000.- Lira ödenmekle, bu miktar tazminat miktarından düşülerek, anılan davalının poliçe limiti ile maddi tazminattan sorumlu tutulmasına, diğer davalılar B. İnşaat Tic. ve San. AŞ. ile C. Sigorta AŞ. hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü ( ayrı ayrı ) vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK'nun 50'nci maddesi ve aynı yasanın 142'nci maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararın tümünü, müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde dayanakları dahi açıklanmak suretiyle, davalılardan müteselsilen tahsil isteminde bulunmuş olup, mahkemece, teselsül hükümlerinin uygulanması gerekirken, davalıların bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranları çerçevesinde, maddi ve manevi tazminattan sorumlu olacak şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Öte yandan, davalılardan A. Sigorta A.Ş.'nin sorumlu olduğu temerrüt faizi noktasında isteme rağmen olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
3- Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarına gelince, davacı, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine işbu davayı henüz yol yapımı ikmal edilmeden onu trafiğe açmasından dolayı meydana gelen trafik kazası sonucunda oluşan zararın tazmini amacıyla açmış bulunmaktadır. Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü olan davalı T.C. Karayolları Genel Müdürlüğü karayollarının yapım ve onarım hizmetleri sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 Sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenler karşısında, mahkemece, davalı idare vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli bulunmamıştır.
4- Bozma neden ve şekline göre, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, ( 4 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı ile davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü'ne iadesine, 10.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx