Mesajı Okuyun
Old 27-10-2007, 13:40   #48
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan serdal güler
Borçlular anlaşılır gibi değil.

Aslına bakarsanız insanlar anlaşılır değil. Öyle anlar gelir ki, o zamana kadar, anladığımızı ve tanıdığımızı zannettiğimiz kimseyi hiç ama hiç anlamadığımızı keşfederiz. Borç veya alacak ilişkileri ve insanların bu ilişkileri nasıl değerlendirdikleri bir kültür ve kişilik olayıdır ve kişiliğin sadece bir yanını ilgilendirir. Sadece borç ve alacak ilişkilerine dayanarak insanları değerlendirmek, kişiliğin diğer katmanlarını göz ardı etmek demektir. Buna rağmen bazen öyle anlar gelir ki borç ve alacak ilişkileri kişiliğin diğer katmanlarını tamamen etkisi altına alır ve kişiliğe hükmeder.

Ben borçlularla uğraştığım ve onlara yardım etmeye çalıştığım için kişileri (borçluları) genelde kişiliğin borçluluk yanının hakim olduğu bir ortamda tanırım.

Borcundan kurtulmak için intihar edenleri bilirim. Borcundan kurtulmak için banka soyanları bilirim. Bu iki durumda bilirim demek onları tanıyıp durumu kendilerinden öğrendim anlamına gelmiyor; Medyadan ve mahkeme kararlarından bildiklerim.

Bir de bildikleri tüm yolları deneyip te kendi başlarına borçlarının üstesinden gelemiyen ve tanıdıklarının tavsiyesi ile danışmaya gelenler var. Bazıları aldıkları parayı ve başka türlü borçlandıkları parayı ödememek ve paranın üstüne yatmak için gelir. Büyük bir kısmında ise borçlanmanın sebebi boşanma,işsiz kalma, hastalık, ya da bankaların ve aracıların oyununa gelerek altından kalkamıyacakları bir kredi yükünün altına girmedir. Bu türden borçlular hiç kabahatları olmadan borçlanmış ve bu borcu kendi olanakları ile tüm yaşamları boyunca ödeyecek duruma gelemiyecek kişilerdir. Başta da belirttiğim gibi bazıları intihar eder, bazıları soygunculuk yapar, bazıları akıl hastahanesine düşer, bazıları her kapı veya telefon çaldığında çocuklarına 'babam evde değil, nerede olduğunu bilmiyorum' dedirtir, bazıları da hiç mecbur olmadıklaı halde gelirlerinin hacizden muaf ve ailesinin geçimi için ayrılmış kısmını bile borcundan kurtulmak için alacaklılarına verir ve günün birinde fark eder ki ödemeleri borcun faizini bile karşılamamakta ve borç gittikçe yükselmektedir.

Kısaca belirtmek gerekirse, borçluları biraz anladığımı ve her borçlunun, genellemeye gitmeden, özel durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini zannediyorum. Bu yaklaşımda biraz da borcu ve borçluyu sadece hukukçu gözüyle değil, aynı zamanda sosyal pedagog olarak değerlendirmenin payı var herhalde.

Saygılarımla