Mesajı Okuyun
Old 26-10-2007, 11:49   #4
Av.EErdem

 
Varsayılan

Mesleğimizde karşımızdakini doğru şekilde anlamak ve meseleleri karşımızdakilere doğru şekilde anlatmak çok önemli, hatta sistem tamamen bunun üzerine kurulu diyebilirim. Ben de Sayın Snow gibi bir hakime dava konusunu anlatamamıştım. Dava sırasında hakim değişikliği olmuş, yeni gelen hakim ne taraf dilekçelerinden, ne keşif zabıtlarından ne de bilirkişi raporlarından konuyu idrak edememişti. Sonuçta, kadastro davası olduğundan krokiler üzerinde konuyu anlatma yoluna başvurmuştum. sonuç mu; anlayamadı ama bir başka mahkemeye yetkilendirildi.
Geçen gün de ben büroma boşanma davası hakkında görüşmek için gelen kişileri uzun süre anlayamadım. Boşanma davası alır mısın diye arayan bir müvekkilimin yakınlarıydı ve ben yaklaşık iki saat boyunca boşanacağını sandığım bayanın yakınmalarını dinledim. Arada lafa girip sorular sorarak konunun dağılmasını önleme çalışmalarım fayda etmedi. İki saatin sonunda bayan asla boşanmayacağını, sadece bir avukata derdini anlatmak istediğinden bana geldiğini söyledi. O süre zarfında ben bayanın eşini kesinlikle affetmeyeceğini sandım durdum. Yani biz de karşımızdakini her zaman anlayamıyoruz.
Yalnız şu var ki; karşımızdakini anlama başarımız meslekte tecrübe kazandıkça artıyor. Mesleğe ilk başladığım günlerle, bu günler arasında karşımdakini anlama ve karşımdakine birşey anlatma konusunda yol aldığımı düşünüyorum, kaldı ki henüz meslekte yedinci yılım. Artık karşımdaki kişilere birşey anlatırken eğitim durumuna, benden beklentilerine, konunun durumuna göre açıklama yapıyorum.
Örneğin, mesleğe ilk başladığımda vekalet ücretini konuşup, masrafları müvekkilin ödeyeceğini söyler konuyu kapanmış zannederdim. sonradan gördüm ki, bir çok insan karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini avukata verdikleri paraya karşılık kendilerinin alacağını sanıyor. ya da vekalet ücreti sadece dava kazanılırsa verilen bir ücret olup, o da karşı tarafa yükletiliyor zannediyor. Doğal olarak dava sonu geldiğinde can sıkıcı diyaloglar yaşanıyor. Artık izah etmem gerektiğinde bunlara değiniyorum, ama sürekli çalıştığım bir müvekkile bunlardan bahsetmeye gerek duymuyorum. Bu nedenle de ; anlamak ve anlaşılmak kişisel başarı olduğu kadar, deneyim gerektiren bir meziyet diye düşünüyorum.