Mesajı Okuyun
Old 25-10-2007, 11:45   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

BK.nun 237/2 md. sine göre taşınmaz mallar hakkındaki bağışlama tapuda resmi şekilde yapılır. 237/3 md.deki sözleşmenin ise ayrıca yapılması gerekmez. Zaten tapuda böyle bir şart konulduğuna göre akit tablosunda bağıış sözleşmes i zaten yapılmış demektir. Akit tablosu incelenodiğinde baığış sözleşmesinin resmi şekilde yapıldığı sanırım ki görülecektir.

BK. 240/1 md.sine göre şartlı veya mükellefiyetli bağış yapılabilir.

244/3. md. mükellifet veya şartın (haklı bir sebeb olmaksızın ) yerine getirilmemesi bağıştan dönme nedenidir. 246/1 md. göre hak düşürücü süre dönme sebebinin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıldır.

Bu koşullar somut olaya uygulandığında ortada geçerli bir bağış bulunduğu fakat sağlık ocağı yapımı şartının ( mü kellefiyeti ) yerine getirilmemesi nedeniyle bağıştan dönme hakkının doğduğu, bu hakkın kullanılıp tapunun iptali ile eski malik adına tescilinin istenebileceği ortaya çıkar.

Burada iki sorun dikkati çekebilir.

Birincisi ; sn. (viola) nın gönderdiği yargıtay kararında da açıklandığı gibi ortada " haklı bir neden " olup olmadığı hususudur. Sağlık Bakanlığının izin vermemesini karşı taraf " haklı bir neden " olarak ileriye sürebilir. Bence haklı sebeb koşulu şu ana kadar gerçekleşmeyen fakat ileride gerçekleşme imkanı olabilen hususlardır. Örneğin şu tarihe kadar sağlık ocağı binası yapılacak denir. O tarihe kadar iskan izni alınamaz dtaha sonra alınabilir veya alınma imkanı zdoğar o zaman ortada haklı neden vardır denilebilir.
Bence " haklı neden" unsuru araştırılırken bağışın gayesinin gözetilmesi gerekir. Burada tek gaye vardır. O da sağlık ocağı tesisinin kurulması ve işletilmesidir. Eğer şimdiye kadar doğmayan bir imkan örneğin bir iki yıl içinde doğacaksa , doğma ihtimali varsa bağış şartı gecikmeli de olsa yerine getirilecek demektir. Bu takdirde dönme ile ilgili dava kabul görmeyebilir. Fakat zaten gecikmiş olan şart daha da gecikip bundan sonrada yerine getirilemeyecek ise artık o sözleşmeden beklenen gaye yerine gelmemiş ve gelmesi imkanı da doğmayacak demektir.Tapu maliki hiçbir zaman sağlık ocağı tesisi kurulamıyacak bir yeri ne diye köye bağışlasın. Bu halde ortada " bozucu şart " vardır ve gerçekleşmiştir. Bağıştan dönme iradesi tapu iptali davası kabul edilebilir.( kişisel görüş) diye düşünüyorum.

İkincisi ; hak düşürücü süredir. Buna da dikkat etmek gerekir. Daha önce yazışma yapılmamışsa, sağlık müdürlüğünden bu yerde sağlık ocağı kurulup kuramayacağı , ileride bir iki yıllık süreçte kurulma imkanı olup olamayacağı sorulduğunda süre cevabından itibaren başlar. Ya da köy muhtarlığına ihtarname gönderilip bağış şartının yerine getirilmesine başlanması için süre verilir. Yerine getirilmeme nedeni sorulur. İhtarname cevabı hak düşürücü sürenin başlangıcı olur.

Saygılarımla.