Mesajı Okuyun
Old 24-10-2007, 11:05   #3
hciyiltepe

 
Varsayılan Ödeme-borca İtİraz

Kural olarak kambiyo senetlerine mahsuben bir ödeme yapılıyorsa bunun hangi senet için yapıldığının makbuzda belirtilmesi yani senedin kişiselleştirilmesi gerekmektedir. Aksi halde ödemenin ispatı zorlaşacaktır.

Yargıtay bu konuda ilginç bir karar vermiştir. ilgili karara göre borçlu senet bedellerini banka havalesi ile ödediğini iddia etmişse; ödemeler iddia edilen senetlerin vade tarihlerinde va yahut sonra yapılmışsa; bu durumda alacaklı ödemelerin başka bir borç için ödendiği iddiasında ise bunu ispatla yükümlü tutulmuş; ispat yükü tersine çevrilmiştir.


19. Hukuk Dairesi 2005/2031 E., 2005/10768 K.
BORCA İTİRAZ
İSPAT KÜLFETİ
<LI type=circle>2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ]
"ÖZET"
DAVACI DAVAYA KONU BONO BEDELİNİ KISMEN BANKA HAVALELERİYLE ÖDEDİĞİNİ İDDİA ETMİŞ, DAVALI İSE ÖDEMELERİN BONOYLA İLGİLİ DEĞİL, AÇIK HESAP BORCUNA AİT OLDUĞUNU SAVUNMUŞTUR. ÖDEMELER BONO TARİHİNDEN SONRA OLDUĞUNA GÖRE ÖDEMELERİN BAŞKA BORCA AİT OLDUĞUNU DAVALININ USULEN KANITLAMASI GEREKİR.

"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı mal bedelleri karşılığında 7.500.000.000.-TL tutarlı bonoyu verdiğini, bu bonoya karşılık banka havalesiyle 7.000.000.000.-TL ödediği halde senedin tamamı üzerinden icra takibine girişildiğini, oysa senet nedeniyle 500.000.000.-TL anapara ve bunun faiz borcu olduğunu belirterek bono nedeniyle davalıya 7.000.000.000.-TL borçlu bulunulmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının açık hesabı olduğunu, davacının H... Köyü Muhtarlığına alınan malzemelerin bedelini de ödemeyi yüklendiğini, ödemelerin bono ile ilgisi olmayıp, açık hesaba mahsuben olduğunu belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı, dava konusu bono bedelini muhtelif tarihlerde gönderdiği banka havaleleriyle kısmen ödediğini iddia etmiş, davalı ise yapılan ödemelerin bonoyla ilgili olmadığını açık hesap borcuna yönelik bulunduğunu savunmuştur. Havale tarihleri bononun tanzim tarihinden sonra olduğuna göre ödemelerin başka bir borca yönelik olduğunu davalının usulen kanıtlaması gerekmektedir. Başka bir ifade ile somut olayda ispat yükü davalı taraftadır. Bu durumda mahkemece davalıya savunmasını ispat olanağı tanınarak tüm deliller birlikte toplandıktan sonra uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 27.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.