Mesajı Okuyun
Old 22-10-2007, 21:47   #54
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

Sayın muzaffererdoğan, yargıtay kararını görüşlerinizi cevaplamak için eklemedim. Ekleyiş amacımı da açıklamıştım, ancak gözden kaçmış herhalde, haberle kararın karşılaştırılması yapılırsa farklar ortaya çıkar diye düşünüyorum.

Özellikle, konut dokunulmazlığı suçlarında “meşru olmayan amaç” kavramıyla ilgili, yine 765 sayılı yasa zamanından kalma, eski tarihli bir kararı da ekliyorum.

Saygılarımla.

T.C. YARGITAY
Ceza Genel Kurulu

Esas : 1991/4-102
Karar : 1991/135
Karar Tarihi : 06.05.1991

ÖZET: Uyuşmazlık, sanıkların geceleyin girdikleri merdiven sahanlığının konut eklentisi sayılıp sayılmayacağı ve yüklenen suçun oluşup oluşmadığına ilişkindir. Sanığın, etrafı çitle çevrili avluya girip müştekinin ahırı önünde kavga ettiği, girilen avlunun şikayetçinin konutunun eklentisi olduğu açıklığa kavuşturulmuştur. Sanıkların meşru olmayan amaçla merdiven sahanlığına girmeleri ile şikayetçinin huzur ve güveni bozulmuş, şahsi hürriyetine saldırıda bulunulmuştur. Bu itibarla, sanıkların girdikleri yerin; dış alemden ayrılmadığı, mahalle yoluna ve çevredeki konutlara ulaşabilmek için kullanılabilecek şekilde etrafa açık bir mahal olup suçun oluşmadığı ileri sürülemez.

(765 S. K. m. 193)

Dava: Geceleyin konut dokunulmazlığını bozmak suçundan sanıklar Musa ve Ramazan'ın, TCY.nın 193/2, 59,647 sayılı Yasanın 4. maddeleri gereğince 750.000'er lira ağır para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin (Yahyalı Asliye Ceza Mahkemesi)nce verilen 30.5.1990 gün 1991/168 sayılı hükmün sanıklar vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesi 26.2.1991 gün, 547/1185 sayı ile hükmün onanmasına "Sanıkların girdiği yer, mağdurların rıza gösterdikleri herkese açık kesimdir. Eylem TCY.nın 547. maddesine uygundur" karşı oyu ile ve oyçokluğuyla karar vermiştir.

Yargıtay C. Başsavcılığı 21.3.1991 gün, 25 sayı ile;

"Konut ve eklentisinin çevresi duvar, kapı gibi engellerle belirgin şekilde tecrit edilmelidir. Müdahile ait evin etrafı açıktır. Dışardan on yedi basamaklı merdivenle çıkılmakta, dış kapı önünde 110 cm. genişlikte sahanlık bulunmaktadır. Burası herkese açıktır. Girişi önleyecek kapı veya bir başka engel yoktur. Konutun eklentisi olarak kabul edilemez. Sahanlığa çıkılarak kapı ve cama vurulmasında konut dokunulmazlığını bozma suçunun kasıt ve unsurları bulunmamaktadır" gerekçesiyle itiraz ederek Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasını talep etmiştir.

Dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Sanıkların, konut dokunulmazlığını bozmak suçundan TCY.nın 193/2. maddesi ile cezalandırıldıkları olayda, Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasındaki uyuşmazlık, sanıkların geceleyin girdikleri merdiven sahanlığının konut eklentisi sayılıp sayılmayacağı ve yüklenen suçun oluşup oluşmadığına ilişkindir.

Konut (mesken), devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerlerdir. Eklenti (müştemilat) ise, konut veya benzeri yapıların kullanılış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerlerdir. Diğer bir anlatımla, girilmesi konutta oturma hakkına sahip kimselerin huzur ve güvenliğini bozabilecek ek yapılar veya yerlerdir. Örneğin; avlu,ahır,bahçe,balkon, taraça,odunluk, kömürlük gibi yerler müştemilattır.

Konut ve eklenti genelde birlikte ve bir bütün meydana getirmelidir. "Eklenti" kavram olarak konuta bağlı veya pek yakın yerlerdir. Konut dokunulmazlığını bozma suçu kişi hürriyeti aleyhine işlenen suçlardan olduğu ve eklenti konutu korumada zaruri bulunduğu için yasa koyucu tarafından ayrıca korunmuştur. Girilmesi veya girildikten sonra çıkılmaması konutun huzur ve sükununu, dolayısıyla kişi hürriyetini ortadan kaldırabilecek yerler eklentidir. Bir yerin eklenti olup olmadığını saptarken dikkat edilecek husus, o yere girilmekle kişi huzur ve güvenliğinin, kişi hürriyetinin bozulup bozulmayacağıdır. Konut dokunulmazlığını bozma suçunun temel vasfı, ferdi hürriyete karşı işlenmiş olmasıdır. Korunan; mülkiyet, zilyetlik, vs. tasarruf hakkı olmayıp, oturma dolayısıyla kişi hürriyetidir.

Eklentiye girilmekle, kişi huzur ve güvenliğinin, şahsi hürriyetinin bozulup bozulmadığı; girenin amacı, davranışı, giriş nedeni ve olayın akışı içinde ihlal ettiği hukuki yarar ve korunması gereken çıkar nazara alınarak tespit edilmelidir.

Sahibinin rızası olmadan konut veya eklentiye girilmemelidir. Girmenin gizli veya hileli olması, konut sahibinin rızası olmadığını ve alenen girme halinde men edileceğinin delilidir.

Ceza Genel Kurulu'nun 27.1.1969 gün 542/31 sayılı kararında "Apartman cümle kapısından sonraki koridorlar, katlara girilen kapıların ön kısımları o katlarda oturanların müşterek müştemilatından bulunmaktadır. Bu kısımlara mahsus ve kötü bir kasıtla giren kimse, apartman sahiplerinin hürriyetini ve masuniyetini bozmuş diğer deyimle taarruz etmiş demektir. Nitekim, Türk Ceza Kanununun 193. maddesi, ikinci babın (Hürriyet Aleyhinde İşlenen Cürümler) kısmına dahildir. Apartman cümle kapısının açık olması, apartmanın bahse konu mahallerinin genel bir mahal veya çıkmaz sokak sayılmasını gerektirmez" denilerek apartman merdivenlerinden inip çıkmanın konut dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.

Ceza Genel Kurulu'nun 11.3.1991 gün 25/67 sayılı kararında da, şikayetçinin izni olmadan ve yasal olmayan bir amaçla konutun eklentisi olan apartman sahanlığına girilmekle, şikayetçinin huzur ve güvenliğinin bozulduğu, konut dokunulmazlığını bozmak suçunun oluştuğu belirtilmiştir.

Bir çatı altında bulunan bölümler, konutun eklentilerindendir (CGK.nun 12.3.1973 gün, 28/215 sayılı kararı).

"Sanığın, etrafı çitle çevrili avluya girip müştekinin ahırı önünde kavga ettiği, girilen avlunun şikayetçinin konutunun eklentisi olduğu "21.4.1986 gün, 541/236 sayılı Ceza Genel Kurulu Kararında açıklığa kavuşturulmuştur.

Kapıları kilitli olmayan avlu içinden otonun alınması, müştemilattan yapılan hırsızlık olarak kabul edilmiştir. (CGK.nun 6.2.1989 gün, 556/38 sayılı kararı).

Maddi olayda, sanıkların; müdahilin ergin olmayan kızını 15.10.1988 tarihinde alıkoymak suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiştir. Bu nedenle tarafların arasında husumet bulunmaktadır. Sanıklar, olay gecesi saat 01.00 sıralarında, şikayetçiye ait altı ahır olan iki katlı evin önüne gelmişler, 17 basamaklı olan merdivenden giriş kapısının önünde bulunan 110 cm. genişliğindeki sahanlığa çıkmışlar, burada bir süre kaldıktan sonra sahanlığa bakan pençere ve kapıya vurmuşlar, kapı açılmayınca geri dönmüşlerdir. Sanıkların meşru olmayan amaçla merdiven sahanlığına girmeleri ile şikayetçinin huzur ve güveni bozulmuş, şahsi hürriyetine saldırıda bulunulmuştur. Bu itibarla, sanıkların girdikleri yerin; dış alemden ayrılmadığı, mahalle yoluna ve çevredeki konutlara ulaşabilmek için kullanılabilecek şekilde etrafa açık bir mahal olup suçun oluşmadığı ileri sürülemez. İtirazın reddine karar verilmelidir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının reddine, 6.5.1991 günü oyçokluğuyla karar verildi.

Çoğunluk görüşüne katılmayan iki Üye, haklı nedenlere dayanan itirazın kabulü gerektiği yönünde oy kullanmışlardır.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları