Mesajı Okuyun
Old 14-10-2007, 23:10   #2
mylassos

 
Varsayılan tazminat kapsamı

Sayın sailor 1981;
aşağıdaki karar sanırım size yardımcı olacaktır. Yanıltıcı olmaması açısından her ne kadar Yargıtay ödenen özel vekalet ücretinin istenmesine soğuk baksa da HUMK 421 buna izin veriyor. Kararda ilk dava menfi tespit davası olduğu için orada talep edilmesi gerekir ayrıca talep edilemez diyor. sizin olayınız ceza davası olduğu için bu tür bir engeliniz kanımca bulunmamakta.
Davadaki şansınız için beraat kararının niteliği kanımca büyük önem taşımakta. Siz de katılırsınız ki ceza mahkemelerinden verilen "delil yetersizliği nedeniyle beraat" kararları hukuk mahkemeleri açısından bağlayıcı değildir. Davadaki şansınızı etkileyecek en önemli nokta kanaatimce budur.
kolay gelsin..
başarılar..


T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/4329

K. 2001/10989

T. 12.11.2001

� ÖZEL ANLAŞMA GEREĞİNCE ÖDENEN VEKALET ÜCRETİ ( Tamamının Karşı Tarafa Yüklenemeyeceği - Tek İstisnası Karşı Tarafın Kötü Niyetli Olması Şartına Bağlanmış Olduğu/Bunun da Aynı Dava İçerisinde Değerlendirilmesi Gereği )

� KÖTÜNİYET ( Özel Anlaşma Gereğince Ödenen Vekalet Ücretinin Tamamının Karşı Tarafa Yüklenebilmesi İçin Karşı Tarafta Olması Gereği )

� ÖNCEKİ DAVA NEDENİYLE ÖDENMİŞ OLAN ÖZEL VEKALET ÜCRETİ ( Tazminat Kapsamına Dahil Edilmiş Olmasının Doğru Olmadığı )

29/5/1957 Tarih 1957/4-16 Sayılı YİBK
ÖZET : Özel anlaşma gereğince ödenen vekalet ücretinin tamamının karşı tarafa yüklenmesi mümkün değildir. Bunun tek istisnası HUMK.nun 421/1 maddesinde karşı tarafın kötü niyetli olması şartına bağlanmış olup, bunun da aynı dava içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı önceki dava sırasında özel vekalet ücretine ilişkin makbuzunu sunarak böyle bir istekte bulunmadığına göre ayrı bir dava ile tazminat olarak da isteyemez. Bu nedenlerle davacının önceki dava nedeniyle yapmış olduğu özel vekalet ücreti ödemesinin de tazminat kapsamına dahil edilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
DAVA : Davacı H. Nushet Atabek vekili Avukat Dursun Özdemir tarafından, davalı M. Faruk Özmetek aleyhine 9.3.2000 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.2.2001 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile davacı vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava haksız icra takibi sonucu uğranılan zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteği reddedilerek, maddi tazminat isteği kısmen kabul edilmiş ve karar davalı tarafından da temyiz edilmiştir.
Davalı, davacı aleyhine yaptığı ilamsız icra takibinde kira alacağının tahsilini istemiş, davacı bu takibe karşı süresinde itiraz etmemiş ancak daha sonra açtığı menfi tesbit davası kabul edilerek borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Davacı böylece hukuken geçersiz hale gelmiş olan icra takibi sırasında uygulanan hacizler nedeniyle uğradığı zararlar ile birlikte, menfi tesbit davası sırasında makbuz karşılığı vekiline ödemiş olduğu özel vekalet ücretini de maddi tazminat olarak istemektedir.
Bilindiği gibi vekalet ücreti HUMK.nun 423/6 maddesi uyarınca yargılama giderlerinden olup her dava sonunda haksız çıkan taraf karşı tarafa vekalet ücreti ödemeye mahkum edilir. Yargılama gideri olarak hükmedilecek olan bu vekalet ücretinin nasıl belirleneceği Avukatlık Kanununun 169. maddesinde gösterilmiştir. Bu madde hükmüne göre vekalet ücreti yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre hesaplanır ve en fazla bunun 3 katına kadar hükmedilebilir. Bu durumda da özel anlaşma gereğince ödenen vekalet ücretinin tamamının karşı tarafa yüklenmesi mümkün değildir. Bunun tek istisnası HUMK.nun 421/1 maddesinde karşı tarafın kötü niyetli olması şartına bağlanmış olup, bunun da aynı dava içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı önceki dava sırasında özel vekalet ücretine ilişkin makbuzunu sunarak böyle bir istekte bulunmadığına göre ayrı bir dava ile tazminat olarak da isteyemez.
29/5/1957 tarih 1957/4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararıda bu yöndedir. Bu nedenlerle davacının önceki dava nedeniyle yapmış olduğu özel vekalet ücreti ödemesinin de tazminat kapsamına dahil edilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın ( 2 ) sayılı bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlarının ise ( 1 ) sayalı bentte açıklanan nedenle reddine ve temyiz eden davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12.11.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.