Mesajı Okuyun
Old 11-10-2007, 19:28   #13
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan

1.)1163 sayılı yasanın 14/2 maddesi, ortaklığın devredilebileceğini, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, yönetim kurulunun kabul etmek zorunda olduğunu düzenlemektedir.

2.)Hissenin devredildiğinden bahisle, kar ve tasfiye payı bilgilerinin artık bildirilmesine gerek olmadığına ilişkin kooperatif cevabına karşı, fekkedilen haczin önceki tarihli ve hisse haczine ilişkin olduğu, buna mukabil ikinci kez kar payı ve tasfiye payının haczedildiği ve kooperatife bildirildiği, ( kar payı haczinin mümkün olmadığına ilişkin, Sayın Suat Ergin'in açıklamaları dikkate alınmalıdır. ) mahçuz üzerinde borçlunun tasarrufunun mümkün olmadığı, bildirilmesine gerek kalmadığı düşünülen bilgilerin bu kapsamda bildirilmesinin gerekli olduğu, aksine davranışın İİK m.357 hükmünce cezai sorumluluğu gerektirdiği hususları, talebiniz üzerine icra müdürlüğü tarafından kooperatife bildirilebilir diye düşünüyorum.

3.)Alıcının iyiniyetli olup olmadığı meselesi ise ancak kooperatif ile alıcı arasındaki ilişki açısından önemlidir. Zira, taraflar arasındaki devir sözleşmesi, kooperatife karşı ancak, yönetim kurulunun kararı ile hüküm ifade eder. Kooperatifin haczi bildirmemesi sebebiyle, alıcının bir zarara uğraması durumunda, alıcının kooperatife karşı müracaat edebileceği doğaldır.

4)Belirtilen yasanın 19/son ve İİK m.94 hükümleri uyarınca, ortağa ait faiz ve gelir - gider farklarından hissesine düşen miktar ile kooperatifin dağılmasında ona ödenecek payın haczi halinde, durumun kooperatife bildirilmesi ile İİK m.86 anlamında, borçlunun tasarruf yetkisi kısıtlanmış ve buna aykırı davranışlara karşı gerekli muhafaza tedbirleri alınmış olur. (İİK m.90)( İcra İflas Hukuku Prof.Dr.Baki Kuru-Prof.Dr.Ramazan Arslan-Prof .Dr.Ejder Yılmaz Yetkin Ankara 2005 sf 267)

5.)İİK m.86 uyarınca haczin etkisi şudur. Mahçuz, hacizden sonra ve izinsiz olarak üçüncü bir kişiye satılacak olursa, devir geçerli olmakla birlikte, haciz koyan alacaklının haklarına zarar verdiği ölçüde ve haciz koyduran alacaklı açısından geçersizdir. Bu itibarla, bu konuda bir dava açmanız gerekmediğini düşünüyorum.

6.)Önerilen davaları açarak kazansanız dahi, nihai olarak haczedebileceğiniz tasfiye payıdır. Konunun zorluğu ise ortaklık payının devri mümkün iken, haczinin mümkün olmamasından kaynaklanmaktadır.

Diğer yandan, haczi kabil olan tasfiye payının paraya çevrilmesinde hukuken bir engel de yoktur. ( Sayın Prof.Dr.Baki Kuru Prof.Dr.Ramazan Arslan - Prof .Dr.Ejder Yılmaz haczedilen kooperatif tasfiye payının, paraya çevrilmesinin mümkün olduğunu belirtmektedir.)

Ancak, tasfiye payının alıcı bulması ise çok olası değildir.

Yasa tarafından rızaen devrine müsaade edilen ortaklık payının, cebri icra yoluyla devrine imkan tanınmadığı sürece, pratik sonuçları açısından çözümsüzlüğün sözkonusu olduğu anlaşılıyor.

Saygılarımla.