Hissesinin %75' i yabancı bir şirketin %25' i Türk (%23'ü kadının %2'si kocanın olmak üzere Türk karı-koca) gerçek kişilerin olduğu bir Limited Şirketin Hukuk Müşaviriyim. Şirketimizde Türk ortaklar sermaye borcunu yerine getirmediği gibi Şirketi de sürekli surette maddi-manevi zarara sokmuşlar ve de sokmaya devam etmektedirler. Konuyla ilgili yabancı ortaklara vereceğim bref ile ilgili olarak meslektaşlarımın görüşlerini almak istiyorum. Zira bulmuş olduğum Yargıtay Kararlarında ikileme düşmüş bulunmaktayım.

Bildiğimiz üzere sermaye borcunu yerine getirmeme ortaklıktan çıkarılma sebebidir. Türk ortaklar karı-koca olduğu için aslında fiiliyatta (karısının işlerini devamlı surette kocası yürütmekte) ortaklıktan çıkarılma işlemi sırasında şirket TTK.m.504' e göre tek ortaklı duruma düşebilir. madde metninin ikinci fıkrasında ".... ortakların sayısı sonradan bire inerse münasip bir müddet içinde bu eksiklikler tamamlanmadığı takdirde..." demektedir. dolayısıyla her ikisini de sermaye borcunu yerine getirmediğinden ortaklıktan çıkarma prosedürünü uygulayıp akabinde bir ortak alabiliriz şirkete dolayısyla şirket de bir ortak durumundan kurtulmuş olur. Ancak yargıtayın bu konuda 11.dairede farklı kararları var. 1983 tarihli bir kararda bu münasip süreyi gözönüne alıyor ancak 1985 tarihinde vermiş olduğu bir kararda ise böyle bir durumun direkt olarak şirketin feshini doğurduğunu kabul etmiş. Ancak kanunun lafzını yorumladığımda mantığım ve hukuk yorumlama tekniğim 83 yılının kararının doğru olduğu yönünde. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmadığım için de uygulama konusunda tecrübeli meslektaşlarımın görüşlerini almak istiyorum.

Teşekkür ederim.