Mesajı Okuyun
Old 28-09-2007, 12:23   #4
av.okan yılmaz

 
Varsayılan

aşağıdaki karar umarım işinşize yarar...
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/5039
Karar: 2003/8870
Karar Tarihi: 01.07.2003

ÖZET: saklama bir sözleşmedir ki onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Davacı, bu davasında davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararını istemiştir. Her ne kadar otopark girişi sırasında kendisine verilen bilet arkasında matbu ifadelerle "araçta meydana gelecek hasar ve kayıp eşyadan yönetimin sorumlu olmayacağı" sözleri yazılı ise de, bu hüküm saklayanın güvenle saklama ve özen borcuna açıkça aykırılık teşkil ettiği için geçersizdir.

(818 S. K. m. 463)

Davacı, davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım A.Ş'nin işlettiği kapalı garaja aracını bırakıp Akmerkez'deki alış veriş bölümüne geçtiğini, döndüğünde aracının camının kırıldığını ve içinde bulunan bir kısım eşya ve paralarının alındığını, zararlarından işletici şirket ve diğer davalı güvenlik şirketlerinin sorumlu olduklarını ileri sürerek toplam 8.000.000.000 TL tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının davasına konu ettiği eşyaları aracında bırakıp gitmekle hırsıza davetiye çıkarmış olduğu, olayın failin yakalandığı ve çalınan diz üstü bilgisayarının iade edildiğini, davacının zararının olayın failinden istemesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı ile davalılardan Pronet Güvenlik Sistemleri A.Ş. ile Adres Güvenlik Sistemleri A.Ş. arasında akdi ilişki bulunmamış olmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2. Davacının davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım A.Ş.nin işlettiği otoparka aracını belirli bir ücret karşılığında bıraktığında ve aracı almak için döndüğünde aracın arka bagaj camının kırılması suretiyle bir kısım eşyalarının çalındığında ihtilaf yoktur. İhtilaf, sözleşmenin niteliğinde, çalınan eşyaların nelerden ibaret olduğunda ve meydana gelen zarardan kimin sorumlu olacağı noktasında toplanmaktadır.

Somut olayda davacının ileri sürdüğü ve davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım A.Ş. 'ni kısmen kabul ettiği olgulara göre, davacının tazminat isteminin temeli BK'nın 463. maddesinde tanımlanan vedia sözleşmesine dayanmaktadır. Gerçekten de saklama bir sözleşmedir ki onunla saklayıcı, saklatanca kendisine bırakılan taşınır bir malı kabul etme ve onu güvenli bir yerde koruma borcu altına girer. Davacı, bu davasında davalının sözleşmenin kendisine yüklediği güven ve özenle koruma borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan zararını istemiştir. Her ne kadar otopark girişi sırasında kendisine verilen bilet arkasında matbu ifadelerle "araçta meydana gelecek hasar ve kayıp eşyadan yönetimin sorumlu olmayacağı" sözleri yazılı ise de, bu hüküm saklayanın güvenle saklama ve özen borcuna açıkça aykırılık teşkilettiği için geçersizdir. Kaldı ki Akmerkez gibi böylesine büyük ve toplumun belirli bir kesimine hitap eden iş merkezinin otoparkına aracını bırakan kimselerin araçlarından ve içerisindeki eşyalarının güvenliğinden kaygı duymamaları gerekir. Davacı oluşan zararını istemekte haklıdır. Öyle ise mahkemece, davacı ve davalılardan Akmerkez Gayrimenkul Yatırım A.Ş. 'nin delil ve karşı delilleri toplanmalı, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu husus gözardı edilerek husumet nedeniyle davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.