Mesajı Okuyun
Old 21-09-2007, 00:44   #7
Nuriye Değer

 
Varsayılan

Tapulu taşınmazın haricen devri geçersizdir. İstisnası gayrimenkul satış vaadi sözleşmesidir. Bu sözleşmede de noterde yapılması şekil şartı vardır.
8. HUKUK DAİRESİ E. 2003/4109 K. 2003/4886 T. 30.6.2003

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Tapulu Taşınmazın Haricen Satışı - Davacının Aynı Zamanda 20 Yıldan Fazla Taşınmaza Zilyet Olduğu İddiası )

• TAPULU TAŞINMAZIN HARİCEN SATIŞI ( Hukuken Geçerli Sonuç Doğurmaması/Tapu İptali ve Tescil - Davacının Aynı Zamanda 20 Yıldan Fazla Taşınmaza Zilyet Olduğu İddiası )

• ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ ( Tapu İptali ve Tescil/Haricen Satılan Tapulu Taşınmaz - Davacının Aynı Zamanda 20 Yıldan Fazla Taşınmaza Zilyet Olduğu İddiası )

• ZİLYETLİK ( Tapu İptali ve Tescil - Haricen Satılan Tapulu Taşınmaz/Davacının Aynı Zamanda 20 Yıldan Fazla Taşınmaza Zilyet Olduğu İddiası )

4721/m.713

1086/m.76

ÖZET : Tapulu bir taşınmazın haricen satışı hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Ancak 20 yıldan fazla taşınmazlara zilyet olduğu iddia edildiğine göre, iddia ve savunma çerçevesinde MK. nun 713/2. maddesi hükmü uyarınca araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : A., G., ile A. ve R.D. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Karamürsel Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 25.09.2002 gün ve 221446 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, 65, 69, 70, 71, 75, 77 ve 78 parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Ayşe vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, tapulu taşınmazların haricen satış ve devirlerinin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu parseller 24.8.1959 tarihinde kadastro yoluyla davalı Ayşe'nin miras bırakanı İbrahim oğlu B.Ö. adına tapuya tescil edilmiştir. Karamürsel Sulh Hukuk Mahkemesinin 11.5.1977 gün 163/127 esas ve karar sayılı mirasçılık belgesine göre kayıt maliki B.Ö. ın 18.2.1963 tarihinde vefat ettiği, mirascı olarak davalı ile davaya dahil edilen karar başlığında isimleri gösterilmeyen diğer mirasçıları bıraktığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili, dava konusu taşınmazların kayıt malikinin mirasçılarının vekili tarafından 1973 yılında vekil edenine haricen satılıp devredildiğini, o tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile tasarrufta bulunduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile tescile karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddiaların ileri sürülüş şekline göre, MK.nun eski 639/2, yeni 713/2. maddesine dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. HUMK.nun 76. maddesi hükmüne göre, davanın esası olan maddi olayları bildirmek taraflara, bunları nitelendirmek ve uygulanacak kanun hükümlerini uygulamak mahkemeye aittir. Somut olayda; kayıt maliki 1963 yılında ölmüş, kayıtlar intikal etmemiş ve davacının harici satışın yapıldığı 1973 tarihinden 15.6.1999 dava tarihine kadar taşınmazlara zilyet olduğu ileri sürülmüştür. Yukarıda anılan kanun maddesinde belirtilen koşullar altında, tapulu bir yerin tasarruf edilmiş olması halinde tapu kaydı hukuki değerini yitirir ve iptal ve tescili istenebilir. Mahkemece bu hükümler gözönünde tutulmaksızın uyuşmazlığın tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Gerçekten de tapulu bir taşınmazın haricen satışı hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Mahkemenin ret gerekçesi bu bakımdan doğru ise de, somut olayda davacının 1973 tarihinden dava tarihine kadar 20 yıldan fazla taşınmazlara zilyet olduğu iddia edildiğine göre, iddia ve savunma çerçevesinde MK.nun 713/2. maddesi hükmü uyarınca araştırma ve inceleme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 5.000.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesin 30.06.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.