Mesajı Okuyun
Old 19-09-2007, 08:52   #26
Av.EErdem

 
Varsayılan Rüşvetin kökü nasıl kurutulur?

Rüşvetin kökü, biz avukatların işimizi kolay ve kısa yoldan halletmek için her fırsatta bu yola başvurmaması sonucunda kurur ancak.
Kendisini azarlayan bir katibe, duruşma listesinde ismi alt sıralarda olduğu halde bir an önce duruşmaya girebilmek için mübaşire yağcılık yapan avukatların tavırlarını yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir. İcra Müdürlerinin hukuki bilgiden yoksun olarak doğru olduğunu iddia ettiği bir konuda avukatlarla tartıştığı, çoğu avukatın ne şiş yansın ne kebap diye bunu sineye çektiği vaki. Nasıl olsa İcra müdürü veya memurunun eline üç beş kuruş sıkıştırılınca ne siniri kalacak ne asık suratı düşüncesiyle geri adım bizim meslektaşlardan geliyor. Hatta terbiyesiz tavırları ve mesleki beceriksizliği herkesçe bilinen bir memurun bir avukata ''her haltı siz bilirsiniz zaten, başımda dikilip car car konuşmanı çekemem salak şey'' dediği halde o avukatın bunu şikayet konusu yapmayıp, başka şekilde hallettiğini gördüm.
Oysa ; bunlara hiç gerek yok. Dirayetli durmak ve müvekkilinin işi için kendi kişiliğinden feragat etmemek, müvekkilden önce onuru savunmak her işin başı.
Meslek hayatımın başından beri şunu gözlemliyorum. Başka bir kalemde mazlum bir şekilde katiplik yaparken, icra müdürlüğüne geçen bir katip orada sanki bir mutasyon geçirmiş gibi canavarlaşıyor. Öncelikle bu mutasyonu , bir an önce hacze gitmek isteyen avukatlar gerçekleştiriyor. Kendisine verilen rüşveti başlarda ''aman avukat bey/hanım olur mu öyle şey, bu benim görevim '' diye reddeden şahıs, bir kaç ay sonra '' avukat bey/hanım senin cebinde akrep mi var, bizi görmüyorsun'' şeklinde konuşacak kadar rahatlıyor. Tabi çevresindeki diğer memurların rahat tavrı ve kendisine haksız menfaat öğütleri de etkili oluyor bu mutasyonda.
Tapu müdürlüklerinde de aynı şekilde rüşvetsiz iş yaptırmak mümkün değil. Ancak oradaki sorun avukatları aşar durumda, büyük bir şirketleşme var ve kökü kurutulamıyor. Zamanında yapılan gizli kamera çekimlerine, medyada rezaletin ifşa edilmesine, rüşvet alanların cezalandırılmasına rağmen büyük bir rahatlık söz konusu orada.
Gariptir ki adliyelerde de artık hakimler dahi bu düzenin içine girmiş durumdadır. Bulunduğum şehirde, hakimlerin odalarına ve mahkeme kalemlerine klima alacağında, ya da klimalarını yenileyeceğinde, katipler avukatları koridorlarda sıkıştırıp para istemektedir. Sakın mübaşir aracılığıyla bu işin yaptırıldığı sanılmasın, bizzat müdürler bunu yapmaktadır. Hatta vermeyen avukatlar da , senin bize işin düşer diye korkutulmaya çalışılmaktadır. Sanki avukatın dosyasını değiştirebilecek, davanın gidişatına etki edebilecekmiş gibi... İşin kötüsü de, hakimlerin bizzat kalem çalışanlarına, avukatlardan en kısa zamanda bu parayı toplayın demesi. Açıkçası bu güne kadar; ''akşama kadar gelip kalemde veya hakimin odasında oturmadığıma göre, bu odayı sürekli kullanan sizler alacaksınız klimanızı , ben büroma klima alırken sizden para istedim mi '' şeklinde tavır koydum ve işlerim de asla aksatılmadı, aksatılamadı. Aksatılsa bunun çözümü hukuki yoldan zaten sağlanırdı. Bunun dışında yazıcı bozuldu avukat yenisini alsın, esas defteri yırtıldı avukat bunu ciltlettirsin, zımba getirsin, delgeç getirsin, onun işini yapıyoruz iki top kağıt getirsin, avukat getirsin de getirsin...
Netice olarak diyeceğim şu ki; adliye içerisindeki rüşvetten büyük ölçüde avukatlar sorumludur. Evet rüşvet alanın ahlaki zayıflığı, çevre faktörü de belki etkilidir ama, avukatlar birlik olup musluğun suyunu keser, ısrarla menfaat talep edeni şikayet eder ya da kendisini şikayet edeceğini belirterek gözdağı verirse ortada sorun kalmaz.