Mesajı Okuyun
Old 17-09-2007, 15:45   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

KONU İLE İLGİLİ BİR HGK KARARI :

(MİRAS ŞİRKETİNDE ORTAKLAR DAVAYA BİR KEZ BİRLİKTE BAŞLADIKTAN SONRA,ORTAKLARIN BİR KISMININ DAVADAN VAZGEÇMESİ MÜMESSİL TAYİNİNİ GEREKTİRMEZ)

" Ortaklar,davaya bir kez ittifakla başladıktan sonra aralarında uyuşmazlık çıkması davayı etkilemez.Bu sebeple davada ortaklardan bir kısmının davadan vazgeçmelerine rağmen miras şirketine mümessil tayin edilmeksizin davaya devam olunmasında bir isabetsizlik görülmemiştir."
HGK 27.3.1968 5/376-519
--------------------------------------------------

Mirasçılardan birinin,diğer mirasçıların ve terekenin zararına olarak dava açmak için gerekli izin ve rızayı göstermemek suretiyle hakkını kötüye kullanması durumunda,
Sulh Hukuk Mah.den bu kötüniyetli davranış sebebiyle görülen ve görülebilecek zararlar gerekçe gösterilerek ve bu kötüniyeti aşmak üzere terekeye mümessil tayini istenebilir. Bir kişinin kötüniyetli ve hak tıkayıcı davranışını kanun himaye etmeyeceği için,hakim terekeye temsilci atayacaktır.

Aynı şekilde,adi şirketin haklarını korumak üzere dava açılmasının zorunlu olduğu ve ancak ortaklardan bir/kaçının dava açmaya yanaşmaması,açılan davaya icazet vermemesi durumunda,diğer ortakların haklarının bu kötüniyetli davranışlarla hukuken korumasız bırakılması düşünülemeyeceği ve ortaklardan birinin olumsuz tutumu ile ortaya koyduğu, taraflar arasında doğan yarar çatışması bulunduğu için, yine Sulh Hukuk Mahkemesinden,bu sebeple adi şirkete bir kayyım atanması istenebilir,davaya izin,rıza ve icazeti olmayan ortağın artık bu kötüniyetli davranışını aşmak ve yarar çatışması ile ortaya çıkan çekişmeden ötürü mahkemece tayin edilen kayyım,adi şirketin menfaatlarini gözeterek gerekli davaları açabilecek,açılmış davaları takip edebilecek ve yaptığı,yapacağı işlerden kendisini kayyum olarak atayan SUlh HUkuk Mahkemesine hesap verecektir.

Yukarıdaki HGK kararı,davanın başında davaya verilen iznin,ortaklarca daha sonra geri alınamayacağını vurgulamıştır;bu nedenle soruya konu olayda, davanın başında adi ortakların tümü rıza göstermiş bulunduklarından,daha sonra bu rızanın geri alınması davayı etkilemeyecektir.

Adi şirketlerde taraf ehliyeti,miras şirketine ilişkin hükümlere göre çözümleneceğinden HGK kararı olayımızda da geçerlidir.